izmir resim ve heykel müzesi / bir mekân yaratma psikolojisi

GÜLAY YAŞAYANLAR

İzmir Resim ve Heykel Müzesi’nde öne çıkan çok parçalı bir mantığa dayalı bu yerleştirme; işlerin üretim ruhunu, zamanını ve şimdiye dair şeyler arasındaki dramatik halet-i ruhiyeyi de göz ardı etmeden gerçekleştirilmektedir. Küratöryel bakışı doğrudan niteleyen bu psikolojik durum, sanatçıların da içinde bulunduğu tarihsel kümelenmeler ele alındığında kategorik olarak Türk sanatının kültürel ve toplumsal dönüşüm bağlamında katettiği yolu anlaşılır kılmakta; zaman, dil ve söylem ilişkileri arasında kurulan anlatım düzlemini bir müze kurgusuyla karşımıza çıkarmaktadır.




140 yıl önce endüstriyel üretim amacıyla inşa edilmiş bir yapının restore edilerek yeniden işlevlendirilmesiyle İzmir Resim ve Heykel Müzesi yeni binasına kavuştu. Bu vesileyle esaslı bir kurumsal kimlik değişimi yaşayan müzenin, uzun yıllardır gündemde olan bir hayali de gerçeğe dönüşmüş oldu. [1][2]


mekânın ruhu ve hiyerarşik düzen

1973 yılından itibaren müze olarak hizmet veren kurumun sahip bulunduğu sanat koleksiyonunun, sahici bir zamansallık deneyimi içerecek şekilde yeni bir mekânla bütünleştirilmesi, doğal olarak heyecan verici bir durumdur. [3] Mekân değişimi sürecinde güncellenen, önemli sanat eserleriyle daha güçlü, iddialı ve bütüncül bir hâle getirilen söz konusu koleksiyon; hiç kuşkusuz ki, tütün fabrikasından dönüşen mekânın ruhuna yepyeni bir sanatsal nitelik kazandırmıştır. Baştan belirtmek gerekirse; mekânın nizamını küratöryel bağlamda tesis eden kuramsal ve mecazi inşa, zaten önerilen hikâyenin ayrıcalıklı bir konum yaratması için düzenlenmiş gibidir. Sanki burada, yeni-romantik duyumsamalarla beliren öznel deneyimlerin ve bakışların yön verdiği nostaljik vurgularla yapılan mimari müdahaleler, farklı bir dil/söylem ya da müzakere alanı yaratmaya çalışmaktadır.

Dolayısıyla, İzmir Resim ve Heykel Müzesi’nin yeni mekânında tarihsellik ruhuna uyan bir duyarlıkla oluşturulan sanatsal güzergâhta, kültürel bilinç ve deneyimlere de ışık tutacak bir düzen öngörüsü içinde tematik büyük bir sergi tasarlanmakta ve sunulmaktadır. Başlangıçtan bugüne gelen bir gelişim çizgisi takip edilerek, eserlerin kendi aralarında kurdukları dil/tarz ya da üslûp ortaklıklarına vurgu yapılmakta, çok bölümlü ve özenli bir kurgu uyarınca bu büyük birikim sergilenmektedir. [4]


mekânın duygusu: zaman, temsil ve düzen

İzmir Resim ve Heykel Müzesi’nin simgesel anlamını ve tarihini koruyarak, neredeyse tümel bir kurumsal örneğe dönüşen bu hikâyeye ayrıca odaklanmak gerekir. Başta Mekânın Duygusu: Zaman, Temsil ve Düzen / 20. Yüzyılda Biçimlenen Çağdaş Türk Sanatı [5] adı verilen daimi sergi olmak üzere, koleksiyondan yapılan İyimser Bir Modern: Şeref Akdik [6] ve İzmir’de Resim; Mekân ve Zaman [7] adlı iki ayrı seçkiyle bütünleşen bu genel gösterimi, eserlerin estetik niteliklerini ve temsil değerlerini yeniden gündeme getirecek birer tartışma alanı olarak nitelemek yerinde olur. Böylece, Çağdaş Türk Resim Sanatı’nın gelişim sürecini değerlendiren ve hiyerarşik bir yapılanmayı koruyan, zamanlar ve üslûplararası ilişkiler bağlamında beliren geçişken anlatı düzlemlerini yakalamak mümkün olmuştur.

Nitekim; Mekânın Duygusu: Temsil, Zaman ve Düzen, açık bir biçimde katlara yayılan tematik düzenlemeler hâlinde mecazi gösterenlere vurgu yapan deneyselci bir bakışın sonuçlarını fazlasıyla sunmaktadır. Değişik dönemlere ilişkin dil ve anlatım olanaklarıyla ortak etkileşimlere giren güçlü yapıtlara öncelik vermekte; özellikle de güncel-psişik uyaranların eşliğinde mekânı gizemli hâle getiren yapıtlara vurgu yaparak farklılaşmaktadır. Bu durum; açık bir şekilde, resimlerin estetik gücüyle ilişkiye giren ve mekânın duygusunu oluşturan metinlerarası bir işlemi öne çıkarmaktadır. Böylece; küratöryel bakışın öngörüsüyle ve enerjisiyle, daha doğrusu etkili bir sentez gücünün hakimiyetiyle zihinsel bir deneyimin anlamlandırıcı unsurlarına dönüşen yerleştirmeye ve eserlere dikkatimiz çekilmektedir. Tam da bu yüzden Mekânın Duygusu: Temsil, Zaman ve Düzen; Çağdaş Türk Sanatı’nı geçmişten bugüne taşıyan ve gelişme aşamalarını imgelerle betimleyen kurgusal bütünlüğe sahip kapsayıcı bir müze sergisidir.


yeni-modern zamana aktarılan bir kesişme anı

Öte yandan, çok parçalı bir mantığa dayalı bu yerleştirme pratiği; işlerin üretim ruhunu, zamanını ve şimdiye dair şeyler arasındaki dramatik halet-i ruhiyeyi de göz ardı etmeden gerçekleştirilmektedir. Küratöryel bakışı doğrudan niteleyen bu psikolojik durum, sanatçıların da içinde bulunduğu tarihsel kümelenmeler ele alındığında kategorik olarak Türk sanatının kültürel ve toplumsal dönüşüm bağlamında katettiği yolu anlaşılır kılmakta; zaman, dil ve söylem ilişkileri arasında kurulan anlatım düzlemini bir müze kurgusuyla karşımıza çıkarmaktadır.

Dolayısıyla akademik, estetik ve psikolojik bileşenlerin varlığında karakter kazanan bu imtiyazlı kültür yapısını; küratöryel bakışın ayrıcalığıyla çağdaş dünyaya açılan bir hassasiyet kapasitesinin ve entelektüel birikimin alanı olarak görmek ve önemsemek gerekir. Görsel ideolojisinden sapmadan kendi melodramatik aurasına sadık kalarak üretilen ve mekânla bütünleşen bu büyük müze sergisi; aslında tarihsel bir yükü, yeni-modern zamana aktaran bir kesişme/buluşma anının duygusallığı üzerinde gerçekleşmektedir.

Ayrıca, bugüne ulaşan tüm eleştirel-duygusal yüke dair tortuları, dolaysız bir şekilde taşıyan, sunan ve tuhaf bir estetik ürperme yaratan bir haz ideolojisinden ve temsilden de söz edilmektedir burada…


Gülay Yaşayanlar, Copyright © 2023, Tüm hakları saklıdır. / All Rights Reserved

Ayrıca bakınız: https://saglamart.com/izmir-resim-ve-heykel-muzesi-seyir-rotasi

[1]  İzmir Resim Heykel Müzesi; İzmir Resim Heykel Müzesi ve Galerisi adıyla 9 Eylül 1952 yılında hizmete girmiştir. 1973 yılında Konak’taki müze binasına taşınmış, 30 Ekim 2020 depreminin yarattığı olumsuz koşullar nedeniyle bir süre çalışmalarına ara vermiştir. 2022 yılı Mart ayında, Kültürpark’ta bulunan ilk binasına dönen Müze, 29 Nisan 2023 tarihinde Alsancak Kültür Sanat Fabrikası alanındaki yeni binasına taşınmıştır.

[2]   Alsancak Tekel Sigara Fabrikası, klâsik sanayi yapısı ilkelerine ve işlevsellik esaslarına göre oluşturulmuş, etkileyici bir bütünlüğe sahip büyük ölçekli bir işletmedir. Üretim için planlanmış on iki yapıdan oluşur. Yerleşkede yer alan binalar, kitlesi ve konumu bakımından sade, bezemesiz ama gösterişli bir cephe ve sağlam duvarlarıyla, kemerli pencereleri, demir döküm sütunları ve yüksek tavanlarıyla döneminin mimarî niteliğini yansıtan bir karaktere sahiptir.

[3] İzmir Resim Heykel Müzesi Koleksiyonu, ülkemizin sahip olduğu kültürel mirasın önemli yapı taşları olan seçkin sanat eserlerinden oluşmaktadır. Batılı anlamda gelişen Türk resminin başlangıç dönemine ilişkin örneklerden günümüze dek gelen farklı dönem ve eğilimlerden oluşan 700’e yakın yapıtı içerir. Bu kapsamda Şeker Ahmed Paşa, Süleyman Seyyid Bey, H. Zekâi Paşa, Hoca Ali Rıza, Müfide Kadri, Halil Paşa, Şevket Dağ, İbrahim Çallı, Hikmet Onat, Feyhaman Duran, Nazmi Ziya Güran, Namık İsmail, Sami Yetik, Naci Kalmukoğlu, Cevat Dereli, Mahmut Cûda, Ali Avni Çelebi, Zeki Kocamemi, Sabri Berkel, Âbidin Elderoğlu, Hamit Görele, Şefik Bursalı, Fikret Muallâ, Nurullah Berk, Cemal Tollu, Zühdü Müridoğlu, Bedri Rahmi Eyüboğlu, Neşet Günal, Cihat Burak, Nedim Günsür, Ferruh Başağa, Avni Arbaş, Aliye Berger, Fahrünnissa Zeid, Zeki Faik İzer, Mübin Orhon, Özdemir Altan, Adnan Çoker ve Ömer Uluç gibi Türk sanatının gelişim süreçlerini yansıtan sanatçılara ait çok sayıda eserden bahsedilmektedir. Ayrıca müzenin kuruluşunu takip eden günlerde (1973), Ressam Şeref Akdik varisleri tarafından bağışlanan ve günümüzde müzde bir mini retrospektif olarak sergilenen kapsamlı bir Şeref Akdik Koleksiyonu da müzeye kazandırılmıştır. 2023 yılında müzenin dönüşümü sürecinde, daha önce Ankara Resim ve Heykel Müzesi envanterine kayıtlı çok sayıda eser, küratöryel talep üzerine ve bakanlık oluruyla İRHM koleksiyonuna dahil edilmiştir.

[4]   İzmir Resim ve Heykel Müzesi, bu vesileyle çağdaş bir mekâna kavuşurken, aynı zamanda sahip bulunduğu koleksiyonuyla geleceğe ilişkin umut vaad etmektedir. Bu vesileyle önemli sanat eserleriyle zenginleştirilen koleksiyon hakkındaki önemli bir diğer husus, yapıtlarının bir kısmının ilk defa sergileniyor olması ve önemli işlerin bir çoğunun da sanatçıların erken dönem çalışmalarından oluşmasıdır.

[5]   Mekânın Duygusu: Zaman, Temsil ve Düzen / The Sense of Place: Time, Representation and Order,Küratör/Curator: Prof. Mümtaz Sağlam, İzmir Resim ve Heykel Müzesi Daimi Koleksiyon Sergisi/İzmir Painting and Sculpture Museum Permanent Collection Exhibition, İzmir Resim ve Heykel Müzesi, İzmir Painting and Sculpture Museum, Nisan/April 2023, İzmir.

[6]   İyimser Bir Modern: Şeref Akdik / An Optimistic Modern: Şeref Akdik, Küratör/Curator: Prof. Gülay Yaşayanlar, Mini Retrospektif/Mini Retrospective, İzmir Resim ve Heykel Müzesi/İzmir Painting and Sculpture Museum, Nisan/April 2023, İzmir.

[7]   İzmir’de Resim; Mekân ve Zaman, Painting in İzmir; Place and Time, Küratörler/Curators: Prof. Gülay Yaşayanlar ve Prof. Mümtaz Sağlam, İzmir Resim ve Heykel Müzesi Koleksiyonu’ndan Derlenen Bir Seçki/ A Selection from the İzmir Painting and Sculpture Museum Collection, İzmir Resim ve Heykel Müzesi, İzmir Painting and Sculpture Museum, Nisan/April 2023, İzmir.