AN ANCIENT RITUAL 

aby warburg'da kültürel bir palimpsest ve ebedî tekrar: yılan dansı

GÜLAY YAŞAYANLAR

"

Yılan Dansı’nın Warburg’da yarattığı dönüşüm ruhunu ve çağının ipuçlarını içeren görsel bir analiz olarak irdelemek de mümkündür. Yerlilerin dansları ve nesneleri üzerinden kültürel dünyanın düzenine bir atıf ya da bir ilişkilendirme mantığı ile dil ve ifadenin dolayımında sınırların yoklandığı bir alegorik tasarımın mizanseni oluşturulmuştur. Biçim ve anlam arasındaki derinlikte gerçekleşen bir sorgulamanın öznesi, erken modernist dönemin büyücüsü hâline gelen Warburg’dur esasında. Dolayısıyla Pueblo yerlileri Warburg’un yaşamında sembolik Yılan Dansı’ndan çok daha fazla şey ifade etmektedir.

Aby Warburg tarafından ders ve konferanslarında sıklıkla kullanılan imgeler, sembolik değerlerinin yanı sıra erken modernizm ile görünür hâle gelen sıkıntılı bir gelecek endişesi ve huzurluklar bağlamında da irdelenmektedir. Bu kapsamda, toplumsal ve kültürel uygulamaların kökenlerine ilgi duyan Warburg’un, Kuzey Amerika’da yaşayan Pueblo Kızılderililerinin kültürlerine ait Yılan Dansı ritüelini araştırması ilginç ve önemli bir konudur. (1Warburg burada, hem ortak belleğin katmanlarına bulaşan, dahası eskinin derinliğine nüfuz eden, hem de yeni şeylerin bir arada korunduğu karmaşık bir yapının kökenlerine ve özgün niteliklerine ulaşma çabası içindedir. Arkaik bir ritüelin teatral alanında ve/veya dağılmış bir belleğin yıkıntıları arasında dolaşırken, aykırı bir psişik deneyim yaşadığının da farkındadır. (2

görüntünün kökenlerine yolculuk

Kültürlerarası akışta hâlâ sürdürülen geleneksel bir olgunun kökenlerini ifşa eden bu araştırma, ironik bir sihirli gücün yarattığı yanılsama üzerine yoğunlaşmaktadır. Yağmur duası olarak da bilinen, yerlilerin şimşek timsali yılanlarla gerçekleştirdiği bu tehlikeli dans, yaşamsal bir buluşma ve kapışmadan öte anlamlar içermektedir. Bu durumu, dirimsel bir ruhun kendini sihirle bütünleyen etnolojik bir mirası olarak gören ve değerlendiren Warburg; tarihsel ve sosyal bir vaka olarak (günümüzde de devam etmekte olan bu inanış üzerinden) empati kurmaktadır. Bu kültürel dinamiğin, (yılan figürünün simgesel dolaşımı ve değişimi üzerinden) sonraki tarihsel katmanlara atıflarda bulunduğu, dahası klâsik dönem sanatında imgelemi belirleyen psiko-sosyal bir etken olduğu fikrine ulaşır. Bu bakımdan, arkaik kültürün ilksel niteliği ve öteki yaşamdaki varlığı ile güncel irdelemelerin ana eksenini oluşturması, bu tür yabansı ve tuhaf ritüellerin içerdiği psişik parıltıyla alâkalıdır. Özetle, zamanını aşan kültürel bir eylem olarak, ilerlemenin eleştirisine de ışık tutan bu metafizik ritüel; zihinsel kışkırtıcılığı ile bedeni harekete geçiren, egzotik bir hayal gücünün öncülüğünde gerçekleşen, kozmik boyutlarını koruyan, doğa ile kurulmuş bir varoluş döngüsüdür. Kültürlerarası geçiş sürecinde, diyalektik bir dilin yarattığı oyun alanında, ilkel ve itici güçlerle ilişkili bir fantezi, içkin bir meşrulaştırma girişimi ve ikna çabası olarak görülmelidir. Dolayısıyla Warburg’un bakışında, organik ve zamanlararası bir bütünselliğin kaynağına dönüşen bu kurmacanın, teatral gösterim değerini aşarak, kültürel araştırmalara ışık tuttuğunu ayrıca belirtmek gerekir.

Aby Warburg, iki savaş arasında sıkışan ruhsal özgürlük arayışında; imgelerin kendi öznel dünyasındaki karşılığını çağrışımsal olarak sorgulayan ve her seferinde bir iç dönüşüm gerçekleştiren bir bilim adamı ve kuramcıdır. Pueblo Yerlilerinin yaşamlarında gözlemlediği temaşa deneyimi, onu kendi gerçekliğiyle buluşturan mistik bir deneyime dönüşebilmektedir. Bu doğrultuda Yılan Dansı mistisizminin ve yarattığı itkinin, yıllar sonra tedavi sürecine denk gelen bir zamanda ortaya çıkması, iyileşmesini ve gerekli motivasyona ulaşmasını sağlaması açısından ilginçtir. Sınırsız bir karmaşıklıkla boğuşan bir psikolojinin, ilkel bir kabilede duyumsadığı şeylerle, kültürel çok anlamlılığa sahip bir ritüelin yarattığı inanç ve sihirli güçlerle ilişkili gözlemlediği özgürleştirici deneyim ve gerçeklik algısı, tam da bu yüzden irdelenmeye değerdir.

notlar

1   Yılan Dansı, bahar yağmurları için yerlilerin yüzyıllardır yaptıkları bir danstır. Önce dans alanına yaşadıkları coğrafyayı betimleyen geometrik bir motif çizilir. Motifteki düzlük ve tepelerin arasına yılan biçiminde şimşekler eklenir. Çiziminin ardından dansçılar bu motifin etrafından çember formunda hipnotik bir dansa başlar. Hemen ardından onlarca zehirli yılan bu çemberin ortasındaki motifin üzerine bırakılır. Motif ve yılanlar birbirlerine karışıp ayırt edilemez hâle geldiklerinde ise dansçılar teker teker bu yılanları dişleriyle tutarak çemberin dışına taşır ve dileklerini iletmeleri için çöle geri bırakır. Warburg’a göre bu dans, insanlığın üstesinden gelmesi gereken içsel ve dışsal şeytani güçleri sembolize etmektedir. Primitif düşüncenin, sembolik düzeyde (yılanın şimşek ve yağmurla eşleşmesinden dolayı) bir yandan doğanın güçlerine karşı etkili olacağına olan daimi inancı vurgularken, öte yandan zehirli hayvan ile birebir temasın getirdiği aşkın kendinden geçişe de dikkatimizi çekmektedir.

2  Bu konuyla ilgili “Kuzey Amerika’daki Pueblo Kızılderililerin Bölgesinden Görüntüler” başlıklı konferans, 21 Nisan 1923 tarihinde klinikte verdiği konferans, yerlilerin yaşamını belgelediği 1895-96 tarihli görüntüler ve nesne görüntülerinden oluşmaktadır.

Aby Warburg Yılan Dansı

Kovboy kıyafetiyle bir sanat tarihçisi: Aby Warburg, Oraibi’deki Hemiskatsina dansçılarından biriyle, 1896, ABD. (https://southwestcontemporary.com/new-book-on-aby-warburg/)

warburg: erken modernist dönemin büyücüsü

Gerçekten de bu dansın barındırdırdığı enerjinin aynı zamanda Warburg’un kuramsal yaklaşımında, klasik eserlerdeki kaynak ve köken tartışmasındaki güçlü simge ilişkilerinin varlığına atıfla eleştirel bir ruhu tetikleyen ve umutlu bir savunma güdüsünü harekete geçiren, bir kendini bulma deneyimi oluşturduğundan şüphe yoktur. Burada Warburg’un kültürel evrim rotasında (diyalektik bir yörüngede savrulan/arkaik, mitik ve dinsel vurgularla harmanlanan) ve erken dönem moderni de içine alan bir tarihsel imge dışavurumunun biçimlendirdiği sentez gücünden bahsedilmektedir. 

Yılan Dansı ritüelinin Warburg tarafından girişilen analizinin; kültürün görsel hafızasının haritalanması mantığından önceki evreye karşılık gelmesi bir rastlantı değildir. Farklı zaman periyotları arasındaki kültürel bağlar, sürreal bir bağlantının yarattığı hakikat ve toplumsal bir deneyimle süregiden gerçeklik kaybı, Warburg için tarihsel zamanın öngörülebilir ilksel bir eşiğini teşkil etmektedir muhtemelen. Bunun bir kuramcı için felsefi bir deneyim alanı olarak işlev görmesi önemlidir. Yerlilerin Yılan Dansı’nı ilkel bir kavrayış olarak sunması, Warburg’un bu olgunun metaforik potansiyelinin yarattığı enerjiyi de bağlamından çekip çıkarması ve bu dans üzerine arkaik şifreleri çözecek bir alt yapının keşfi ve buna kavramsal bir nitelik kazandırması önemlidir. Kültürel inşa ivmesinin izini süren Warburg, süregiden bu ampirik tarih ekseninin elbette kültürel gelenek ve nesnelerle olan güçlü bağını bilmektedir. 

Warburg adeta, daha sonra Bilderatlas Mnemosyne ile hayata geçireceği teorik görsel haritanın ilk diyagramlarını zamandışı evrende yaşayan Pueblo yerlilerinin yaşamında hissetmiş gibidir. Yılanların gücüyle (yıldırım-şimşek) yaratılan bu metafizik evrende, dışsal kaygılardan ve maddi dünyadan kurtularak, ortamı niteleyen güç, tutku ve inanç gibi kombinasyonlar, yenilenerek geleceğe aktarılan kültürel kodların ilk bağlamları, kurgu ya da inşalarıdır büyük oranda. 

Yılan Dansı’nın Warburg’da yarattığı dönüşüm ruhunu ve çağının ipuçlarını içeren görsel bir analiz olarak irdelemek de mümkündür. Yerlilerin dansları ve nesneleri üzerinden kültürel dünyanın düzenine bir atıf ya da bir ilişkilendirme mantığı ile, dil ve ifadenin dolayımında sınırların yoklandığı bir alegorik tasarımın mizanseni oluşturulmuştur. Biçim ve anlam arasındaki derinlikte gerçekleşen bir sorgulamanın öznesi, erken modernist dönemin büyücüsü hâline gelen Warburg’dur esasında. Dolayısıyla Pueblo yerlileri Warburg’un yaşamında sembolik Yılan Dansı’ndan çok daha fazla şey ifade etmektedir. Ve bu durum, ayrıca Warburg’un envanterinde kültürel bir palimsest ve ebedî tekrar olarak kavramsal bir nitelik kazanır. Yılanların kapışması ile çakan şimşekler ilâhi kıvılcımlara dönüşmekte ve yılan dansının gerçeklik yanılsaması düzensiz bilgilerin yığınları arasında öne çıkmakta, kültürel tekabüliyetin yeni kodları da burada yazılmaktadır adeta.

Gülay Yaşayanlar Copyright © 2025, All Rights Reserved

Lightining Symbol ve Snake Dance / Aby Warburg ve Pueblo Sanatı, Editörler: Christine Chávez, Uwe Fleckner, Katkıda Bulunanlar: Bruce Bernstein, Christine Chávez, Adam Duran, Lindsey Drury, Uwe Fleckner, Rainer Hatoum, Kelley Hays-Gilpin, Lea McChesney, Nancy J. Parezo, Barbara Plankensteiner, Justin Richland, Erhard Schüttpelz, Sascha T. Scott, Bill Sherman, Matthew Vollgraff, Hatje Cantz, 2022. 396 sayfa, sert kapak, Almanca ve İngilizce baskı, 22,50 x 29,50 cm

gül duo

prof. gülay yaşayanlar Artist, art writer and curator. She has numerous publications on current issues, theoretical debates and prominent artist attitudes in the field of plastic arts. She lives and works in Izmir and London.

EXHIBITION & CATALOGUE

LIGHTENING SYMBOL AND SNAKE DANCE / 2022-23

Ligtening Symbol and Snake Dance / Aby Warburg and Pueblo Art, Exhibition Poster (detail), Tasarım: Rocket & Wing

Blitzsymbol und Schlangentanz: Aby Warburg und die Pueblo-Kunst (Kulturgeschichte) Authors: Christine Chaves and Uwe Fleckner, Hatje Cantz Verlag, 400 pages, English, hardcover, March 2022.

 

EXHIBITION

lightening symbol and snake dance: aby warburg and pueblo art

Exhibition, Curators: Uwe Fleckner and Christine Chaves, 4 March 2022 – 8 Ocak 2023, MARKK / Museum am Rothenbaum Kulturen und Künste der Welt Rothenbaumchaussee 64 20148 Hamburg.

Aby Warburg Koleksiyonu, Yıldırım Sembolü ve Yılan Dansı ile kapsamlı bir şekilde sunuluyor. Warburg, 1923 yılında Yılan Ritüeli üzerine verdiği meşhur dersinde 1895/96’da Amerikan Güneybatısı’nda yaptığı yolculuğu ve oradaki Pueblo toplumlarıyla karşılaşmasını ayrıntılı olarak anlatmıştı. Sergi, bu seyahat ile yapılan gözlemin kültürel önemini inceliyor, eleştirel bir bakışla Pueblo toplumlarının sanatsal konumlarını inceliyor. 

HAZIRLAYANLAR: GÜLAY YAŞAYANLAR – MÜMTAZ SAĞLAM

ABY WARBURG VE BILDERATLAS MNEMOSYNE  ÜZERİNE

KİTAP YAYINLARI

E.H. Gombrich, Aby Warburg: An Entellectual Biography / Phaidon Press Ltd. 456 pages, English, Hardback, August 1997.  

Uwe Fleckner, Der Blitz und die Schlange: Aby Warburgs Amerikanische Reise (Kulturgeschichte), Hatje Cantz Verlag, 150 pages, English, Hardback, November 2023.

Hans C. Hönes, Tanged Paths: A life of Aby Warburg, Reaktion Books, 288 pages, English, Hardcover, May 2024. 

Aby Warburg 150, Work, Legacy, Promise Edited by: David Freedberg and Claudia Wedepohl, 464 pages, De Gruyter Publishing, English, 1st Edition, April 2024.

aby warburg

Blitzsymbol und Schlangentanz: Aby Warburg und die Pueblo-Kunst (Kulturgeschichte) Authors: Christine Chaves and Uwe Fleckner, Hatje Cantz Verlag, 400 pages, English, hardcover, March 2022.

 

aby warburg

Lara Bonneau, Lire l’œuvre d’Aby Warburg à la lumière de ses Fragments sur l’expression, 264 pages, French Edition, softcover, Şubat 2022. 

 

Aby Warburg Miroirs de faille – À Rome avec Giordano Bruno et Édouard Manet, 1928-29, Edited: Maurizio Ghelardi, L’écarquille Published, French Edition, softcover, 224 pages, June 2011. 

 

aby warburg

Aby Warburg: Essay Florentins, Edited: Eveline Pinto and Sibylle Muller, Hazan Published, French Edition, softcover, 368 pages, April 2015. 

 

ABY WARBURG

aby warburg

Aby Warburg (1866–1929) Hamburg'da doğmuştur. Bir bilim insanı ve koleksiyoncudur. Bankacılık yapan Yahudi bir ailenin en büyük oğludur. Hayat boyu kendisine sağlanacak maddi destek karşılığında, kitap ve araştırma masraflarının karşılanması koşuluyla miras haklarının bir kısmını kardeşine devretmiştir. Bonn, Floransa ve Strazburg'da sanat tarihi okuyan Warburg, önemli bir Rönesans Sanatı uzmanı olarak kabul edilir. Erken dönem çalışmalarında Jakob Burckhardt’ın etkisindedir. Bu dönemde, Floransalıların antik çağda ne gördüğünü ve pagan kültürü bağlamında yaratılan sembollerin on beşinci yüzyıl İtalya'sında neden yenilenmiş bir canlılık içinde ortaya çıktığını anlamaya ve sormaya çalışır. Warburg, 1892'de Botticelli'nin Venüs'ün Doğuşu ve Bahar adlı eserleri üzerine tezini tamamladı. Erken İtalyan Rönesansı'nda Antik Çağ Temsillerinin İncelenmesi adıyla 1893'te basılan eser, sanat tarihinde ikonografik ve ikonolojik yöntemler için bir başlangıç olarak kabul edilir.

İZMİR - LONDON

saglamart; dinamik bir anlayış ile hareket eden, kültür-sanat ortamındaki olay ve olgulara, sanatçı tavırlarına, yapıtlara ve yayınlara odaklanan bağımsız bir yayın etkinliğidir. Tüm hakları saklıdır. All rights reserved. Görüntü ve yazılar izinsiz kullanılamaz. Images and texts cannot be used without permission.

Copyright ©
Can Sağlam - Gülay Yaşayanlar Mümtaz Sağlam, 2025.