leandro erlich: görsel bir deneyim alanı

GÜLAY YAŞAYANLAR

“Leandro Erlich, daha baştan gerçeğin gücünü önceleyerek, psikolojik yanılsamaya düşme gibi bir eylemi bize vaad ederek, aynı şekilde boşluğun yapımında da özneyi merkezde konumlandırır. Yani Erlich’in izleyen üzerinde kurguladığı entrikalarla -su dolu havuzda da rahatlıkla yürüyebileceğimize dair- gerçeküstücü bir ortamda çoklu bir deneyim içindeyizdir artık.  Zira yanılsama efektinin dayanılmaz çekiciliği, Erlich’in tüm işlerinde temel bir gösteren konumundadır.


Leandro Erlich, “Yüzme Havuzu”, Enstalasyon, 1999. https://www.ignant.com/2016/01/07/an-illusory-swimming-pool-by-leandro-erlich/

Leandro Erlich, algı deneyimlerine seyirciyi de ortak eden kompleks enstalasyonlarındaki kurgusal yapıyla bizi sürekli yanıltır. Sanatçı yarattığı illüzyonla kendini dene(me)ye adayan gözetleyicileri psişik sarsmalarla baş başa bırakır. Ve kişinin kendine gelme sürecindeki sıkışma-gerilme anını kışkırtarak, psikolojik gözlemlerini sürdürür.

Algı deneyimlerimizi her gün dönüştüren ya da tetikleyen yeni-modern dünyanın paranoyalarıyla uğraşmak ve kendilik modelimizin hangi parçalardan ibaret olduğunu görebilmek için, keşfedici ilişkisel yapılara ihtiyaç duyulur. Gerçekliğin sorgulamasını gerçeği yansıtmayan görüntülerle uygulamaya sokar. Anlam zeminini kaydırarak verili elemanların kurucu ögelerini alt-üst eder. Sanki oyun odaları haline gelen içi boş havuzlar, biçiminden sıyrılmış ya da tahrif edilmiş bilinçdışı gerçeklerin üç boyutlu görüntülerine benzer.

İçi boş havuzda deneyime dahil olanlar, bir yandan gerçekliğin kayıp parçasının ne olduğunu sorgularken, öte yandan kişi kendi stres kliniğindeki gevşeme teknikleriyle başbaşa kalır. Tıpkı havuzun içinde asla ıslanmayacak olan giysilerle bekleyen, sigara içen, yürüyen figürlerde görüldüğü gibi… Böyle bir aura’da hissedilen şey -hem izleyen hem de izlenen konumunda olan- öznenin, hipnoza benzer bir istila edilmişlik duygusuna maruz kalmasıdır. Daha baştan gerçeğin gücünü önceleyerek, psikolojik yanılsamaya düşme gibi bir eylemi bize vaad eden Erlich, aynı şekilde boşluğun yapımında da özneyi merkezde konumlandırır. Yani Erlich’in izleyen üzerinde kurguladığı entrikalarla -su dolu havuzda da rahatlıkla yürüyebileceğimize dair- gerçeküstücü bir ortamda çoklu bir deneyim içindeyizdir artık.  Zira yanılsama efektinin dayanılmaz çekiciliği, Erlich’in tüm işlerinde temel bir gösteren konumundadır. Bu da bize, gerçeğin yorumlanmasında yaratılan sınırsız espas ya da duyum aralıklarının tuhaf -labirentvari- kombinasyonunu anımsatır. Üstelik bu tür kurgular, sıradan bir film karesinde rastlayacağımız türden, gerilim içermeyen imaj oyunları gibidir.


gulayyasayanlar@gmail.com