mekânın duygusu: zaman, temsil ve düzen

İZMİR RESİM ve HEYKEL MÜZESİ KURUMSAL KATALOĞU

Sağlam’ın eleştirel yaklaşımı ayrıca; bir dönemi, bir anlayışı ya da bir sanatçı yaklaşımını sorgulama olanağı yaratan dinamik bir karaktere sahip. Başlangıçta kronolojik bakışa ve düzene sahip görünen bu yaklaşımı; yorum ve tespit düzeyinde farklılaşarak giderek kendi özgün bakışını duyumsatmaya başlıyor. Özetle, öne çıkardığı sanatçılar, yapıtlar ve üslûp yaklaşımları üzerinden tematik başlık ve bakışlarla ayrımlaştırılan dizgeli ve bütünlüklü bir denemeye bu şekilde ulaşıyor.



Müzeler ve galeriler tarafından hazırlanan sanatçı kitapları ile sergi kataloglarını, özgün bir tasarımla nitelikli içeriği buluşturan değerli yayınlar olarak nitelemek gerekir. Sergileme pratiklerini doğrudan destekleyen ve kayıt altına alan bu tür yayınlar, günümüzde önceliğini yitiren nitelikli eleştirel bakış ve deneme üretiminin de neredeyse tek varlık alanı hâline gelmiştir. Özellikle ve önemle belirtmek gerekir ki sergi katalogları ve kitapları; odağına aldığı sanat etkinliğinin veya sanatçı yaklaşımının araştırıldığı, etüt edildiği ve yorumlandığı; dolayısıyla bir bakış derinliği içinde değerlendirildiği net bir alandır.


mekânın duygusu: zaman, temsil ve düzen

Bu kapsamda, 2023 yılı Nisan ayında yayınlanan İzmir Resim ve Heykel Müzesi kataloğu, müzenin kurulumuyla eşzamanlı bir şekilde hazırlanan ve daimi müze sergisini takdim eden önemli bir çalışmadır. [1] Her şeyden önce; müzede gerçekleşen radikal dönüşümle birlikte Çağdaş Türk Sanatı’nın gelişme sürecini anlatmayı ve ilişkilendirmeyi deneyen nitelikli bir yayın olarak dikkatleri çekiyor. Yazar ve küratör Prof. Mümtaz Sağlam, Mekânın Duygusu: Zaman, Temsil ve Düzen adını verdiği uzun metninde; müzede sergilenen koleksiyon seçkisinden hareketle, olay ve olguların gerçek niteliği üzerinde geliştirilen özgün yorumlar eşliğinde sanat eserlerinin temsil değerleri üzerinde duruluyor. [2] Sağlam’ın eleştirel yaklaşımı ayrıca; bir dönemi, bir anlayışı ya da bir sanatçı yaklaşımını sorgulama olanağı yaratan dinamik bir karaktere sahip. Başlangıçta kronolojik bakışa ve düzene sahip görünen bu yaklaşımı; yorum ve tespit düzeyinde farklılaşarak giderek kendi özgün bakışını duyumsatmaya başlıyor. Özetle, öne çıkardığı sanatçılar, yapıtlar ve üslûp yaklaşımları üzerinden tematik başlık ve bakışlarla ayrımlaştırılan dizgeli ve bütünlüklü bir denemeye bu şekilde ulaşıyor. [3]

Sözgelimi; bu uzun metin, araya aldığı değerlendirme bölümleriyle Erken Cumhuriyet Dönemi’nde beliren gelişme idealiyle uzlaşımlı biçimsel bir iradeyi sorgularken, diğer yandan 1950’li yıllardan itibaren özgürleşen, bireyselliğe bağımlı cüretli soyutlama deneyleriyle, ancak 1980’lerde kendine elverişli bir üretim zemini oluşturabilen yeni-dışavurumculuğa atıflı figüratif yaklaşımları da dikkatle sorguluyor. Ya da; duyarlık ve içtenlik düzleminde farklılaşan bu eğilimlerin, çağdaş düşünce ve sanat pratikleriyle olan ilişkilerine değinerek, özellikle Erol Akyavaş, Ömer Uluç ve Mehmet Güleryüz gibi sanatçılarda görülen aşkınlığın arz ettiği önem üzerinde duruyor.

Müzenin yapılanma sürecinde yaşanan mekânsal dönüşümün boyutlarını ve kapsamını açıkça gözler önüne seren bu yayın; içerdiği 400’e yakın eser görseliyle aslında mevcut koleksiyonun gücüne de vurgu yapıyor. [4] Aralarında Ferruh Başağa, Naci Kalmukoğlu, Adnan Çoker ve Özdemir Altan gibi isimlerin de bulunduğu pek çok sanatçının bugüne dek bilinmeyen ve sanat yayınlarında henüz yer almamış eserleri bu vesileyle ilk kez görünür kılınıyor. Böylece, özellikle, 1950’li yıllardan 1970’li yıllara dek uzanan bir süreçte yaşanan üslûp değişimlerinin ve ara dönemlerde denenmiş kompozisyonların izini sürmek kolaylaşıyor. Tıpkı Hikmet Onat’ın Eski Türkçe imzalanmış erken dönem İstanbul manzarasında olduğu gibi… Onat tipolojisinin gelişme dinamiklerini üzerinde taşıyan ve ilk kez sergilenen önemli bir kompozisyon, süpriz bir şekilde karşımıza çıkarılıyor.

Sonuçta; yapıtların görsel referanslarını başarıyla söken ve çözümleyen bu yorumcu deneyim; katalog yayınıyla birlikte, müzede gerçekleşen gösterimin esaslarını da belirleyen bağımsız ve ortak bir irade olarak önümüzde beliriyor.


Mümtaz Sağlam, Copyright © 2023, Tüm hakları saklıdır. / All Rights Reserved

Ayrıca bakınız: https://saglamartspace.com

[1]   Prof. Mümtaz Sağlam, Mekânın Duygusu: Zaman, Temsil ve Düzen / The Sense of Place: Time, Representation and Order, İzmir Resim ve Heykel Müzesi, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü Yayını, Türkçe/İngilizce, Çeviri: Ankara Tercüme Merkezi Ltd. Şti, Tasarım: Asiye Tulunay, Basım: Metro Matbaacılık Ltd. Şti., 377 sayfa, 26,5×23,5 cm., Yayın No: 3743, ISBN: 978-975-17-5470-7, Nisan 2023, İzmir.

[2]   Prof. Mümtaz Sağlam, Sanat yazarı, küratör, sanat danışmanı ve öğretim üyesi olarak ulusal ve uluslarası düzeyde çok sayıda etkinlik gerçekleştirmiştir. Son olarak Prof. Gülay Yaşayanlar ile birlikte İzmir Resim Heykel Müzesi’nin dönüşüm projesini hazırlamış, mevcut sergilerin küratörlüğünü yaparak, sergileme tasarımı ve uygulamasını gerçekleştirmiş, yaynlanan katalog kitapların yazarlığını ve editörlüğünü üstlenmiştir. Sağlam; Türkiye’de resmin dönemsel gelişimine yönelik ve belirginleşen üslûp tavırları üzerine odaklanan kitaplar yazmakta, sergiler düzenlemektedir. Türkiye’de güzel sanatlar alanında gündemde olan konular, kuramsal tartışmalar ve öne çıkan sanatçı tavırları ile çok sayıda makale, kitap ve katalog yayınlamıştır. 2021 yılında Prof. Gülay Yaşayanlar ile birlikte Saglam Art Space adlı danışmanlık, sanat yapım, yayın ve danışmanlık şirketini kuran Sağlam; iki yıldır yayın yapan https://saglamart.com adlı web sayfasında yöneticilik ve yazarlık yapmaktadır. (Bknz. https://saglamartspace.com)

[3]   Ayrıca; Çağdaş Türk Sanatı’nın 1870’lerden 2000’li yıllara dek uzanan tarihini içeren kapsamlı bir kronolojiyi de içeren bu katalog-kitap çalışması; tüm hazırlık, yapım ve basım sürecinin İzmir’de gerçekleştirilmesi bakımından da büyük bir önem taşıyor.

[4]   İzmir Resim Heykel Müzesi Koleksiyonu, ülkemizin sahip olduğu kültürel mirasın önemli yapı taşları olan seçkin sanat eserlerinden oluşmaktadır. Batılı anlamda gelişen Türk resminin başlangıç dönemine ilişkin örneklerden günümüze dek gelen farklı dönem ve eğilimlerden oluşan 700’e yakın yapıtı içerir. Bu kapsamda Şeker Ahmed Paşa, Süleyman Seyyid Bey, H. Zekâi Paşa, Hoca Ali Rıza, Müfide Kadri, Halil Paşa, Şevket Dağ, İbrahim Çallı, Hikmet Onat, Feyhaman Duran, Nazmi Ziya Güran, Namık İsmail, Sami Yetik, Naci Kalmukoğlu, Cevat Dereli, Mahmut Cûda, Ali Avni Çelebi, Zeki Kocamemi, Sabri Berkel, Âbidin Elderoğlu, Hamit Görele, Şefik Bursalı, Fikret Muallâ, Nurullah Berk, Cemal Tollu, Zühdü Müridoğlu, Bedri Rahmi Eyüboğlu, Neşet Günal, Cihat Burak, Nedim Günsür, Ferruh Başağa, Avni Arbaş, Aliye Berger, Fahrünnissa Zeid, Zeki Faik İzer, Mübin Orhon, Özdemir Altan, Adnan Çoker ve Ömer Uluç gibi Türk sanatının gelişim süreçlerini yansıtan sanatçılara ait çok sayıda eserden bahsedilmektedir. Ayrıca müzenin kuruluşunu takip eden günlerde (1973), Ressam Şeref Akdik varisleri tarafından bağışlanan ve günümüzde müzde bir mini retrospektif olarak sergilenen kapsamlı bir Şeref Akdik Koleksiyonu da müzeye kazandırılmıştır. 2023 yılında müzenin dönüşümü sürecinde, daha önce Ankara Resim ve Heykel Müzesi envanterine kayıtlı çok sayıda eser, küratöryel talep üzerine ve bakanlık oluruyla İRHM koleksiyonuna dahil edilmiştir.