semiha berksoy: modernist ve marjinal

GÜLAY YAŞAYANLAR

Semiha Berksoy’un, ruhsal gerilimini yansıtan imgelerle kurduğu aşk ve ölüm retoriği, aslında bitmeyen bir hesaplaşma alanı gibidir. Burada karşımıza çıkarılan pervasız imge düzeni, çalkantılı bir içsel dünyanın hem göstereni, hem de sezgisel bir uyaranı hâline gelmiştir.



Semiha Berksoy OdasıMillennium 2000, Mimar Sinan Üniversitesi Resim Heykel Müzesi Koleksiyonu, İstanbul. [Kaynak: https://kulturveyasam.com/8-madde-ile-semiha-berksoyun-fircasindan-resimler]

Semiha Berksoy’un, estetik-psişik bir karmaşa içinde biçimlenen resimleri, sanki bir ebediyet arzusunun devrimci ruhunu yansıtır.[i] Sanatçının fantezileriyle zenginleşen ve bir renk cümbüşünü andıran resimleri, manidar bir aşk söyleminin ikonik imgeleriyle simgelenen bir anımsanın izleriyle doludur. Ve bu durum açıkça, bir yaşam-ölüm hesaplaşmasına ve dolayısıyla ölümsüzlüğe atıflı tutkulu bir ihlâl serüvenine dönüşmüştür.

Semiha Berksoy; hafızasında yer eden imgeleri tek tek resim yüzeyine aktarırken, gerçeküstücü bir duyarlıkla coşkulu bir çizgi ve renk yoğunluğunu oluşturur. Böylesi bir kaotik ortamda soluk alıp veren bu irade, resimlerdeki naif enerjiyi tuhaflaştıran aşk, erotizm ve ölüm gibi temalar eşliğinde melankolik bir yolculuğa çıkar. Zaten; düşsel karmaşanın dolaysız bir şekilde yansıdığı bu pratikte, dünyevî bir sarsılmayla birlikte yapılanan, sezgisel talepler içinde kıvranan ya da arzulayan bir özne sorunsalı mevcuttur. Dolayısıyla bu resimler, çileci bir psikolojiye eklemlenmiş bir direniş hâlinin ürünleri olup, risk barındıran erişilmez, ayrıcalıklı ve aşırıklarla örülü bir görsel alana sahiptir.

Ayrıca; bu yaratım sürecinde, çılgın ve narsisist bir ruhun dışavurduğu çizgi ve renkler, sanki ritmik olmayan bir düzen eşliğinde tüm yüzeye yayılmakta; zihinsel bağlantılarıyla keşfedilen bir yaşam oyununun kurucu unsurları hâline gelmektedir. Ancak bu bütünlüğü sarsarak bir hiçliğe sürükleyen, şeylerle olan ilişkisini kırabilen Berksoy, bir sanat-hayat ritüelinin ele avuca sığmaz bir oyuncusudur. Önü alınamayan ve bir türlü tatmin edilemeyen aykırı bir kimliğin, ne kadar sapkın ve karmaşık olursa olsun çılgın bir düşsel yaşamın yarattığı çekim gücüyle asla iflâh olmayan brutal bir anlatının kahramanıdır o.

Semiha Berksoy’un sıra dışı kaotik düşlerini resimleyen çocuksu ve saplantılı psişe; müzikle içiçe geçmiş, çoğunlukla yüceltilmiş ikonik imgelerle kaplı masalsı dünyada, mitlerinin saflığını bozan yeni suçlar yaratmakla meşguldür. Dizginlenemeyen bir kimliğin kendi varlıklar âleminde kurduğu hikâyeler de bu yüzden olabildiğince aykırı, tepkisel, sarsıcı ve derindir.

Berksoy’un mistik ve insafsız tutkularını, sanatsal algısıyla özdeşleştiren benzersiz mental yaşam deneyimlerini, bir ömrün adandığı yapıtlarında görmek her zaman olasıdır. Özellikle aşk ve erotizm üzerinde şekillenen resimleriyle Berksoy, kendi varoluşsal değerlerini hiçbir estetik kategoriye sığmayan sorgulamalarla sanatına uyarlayan modernist ve marijinal bir hayatın anlatıcısıdır.


Gülay Yaşayanlar, Copyright © 2022, Tüm hakları saklıdır. / All Rights Reserved.

Ayrıca Bakınız: https://saglamart.com/ferit-edgu-ve-sanatcilariferit-edgu

[i]       Semiha Berksoy, (1910-2004) Türkiye’nin uluslararası alanda tanınmış ilk sanatçılarından biridir. 19 yaşında Güzel Sanatlar Akademisi, Namık Ismail Atölyesi’ne kabul edilir. Ertesi yıl ise Muhsin Ertuğrul tarafından açılan Darülbedayi Tiyatro Okulu sınavını kazanır. Sanata çok yönlü yaklaşımıyla gerçek bir öncü olan Berksoy; ilk sesli Türk filminde ve ilk Türk operasında, yurtiçi ve yurtdışında sayısız önemli temsilde sahne alır. Berlin Yüksek Müzik Akademisi’ni birincilikle bitirir. ‘Birinci Sınıf Opera Sanatçısı’, ‘Başartist (Primadonna)’ ve ‘Devlet Sanatçısı’ unvanlarına layık görülür. Görsel sanatlarla da yakından ilgilenen Berksoy, 1997 Istanbul Bienali, 1998 Manifesta II, 2005 Venedik Bienali, 2019 Sharjah Bienali, gibi önemli uluslarası sergilerde eserleriyle yer alır. Semiha Berksoy tutkularını, aşklarını ve acılarını, çizgisel, ironik ve yalın bir dille resimlerine aktarırken, yaşam, ölüm ve zamanın sınırlarının aşıldığı yeni bir boyut yaratır. Yaşantısını üretiminin merkezi haline getiren Berksoy, yaşamını ve sanatını birbirinden ayırmaz; resimleri cesur, coşkulu, özgün kişiliğinin yanı sıra bütüncül sanat eğitimi, deneyimi ve anlayışının da birer örneğidir. [bknz. galerist.com.tr]

Ayrıca bakınız: Semiha Berksoy, (Katalog), Metinler: Dieter Ronte, Ferit Edgü, Beral Madra, Levent Çalıkoğlu, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, İstanbul, Ekim 2003.

Semiha Berksoy/Ben Yaşardım Aşk ve Sanatla, (Katalog), Hazırlayan: M. Melih Güneş,Yapı Kredi Yayınları, İstanbul, Şubat 2010.

Semiha Berksoy/Halüsinasyon Duvarı / Wall of Hallucination, 13.11.2014-10.01.2015, Metin/Text: Evrim Altuğ, Yayınlayan/Published by Galerist, İstanbul, 2014.

Semiha Berksoy/Catalogue Raisonne, Türkçe Edisyon, Editör: Derya Yücel, Galerist Yayınları, İstanbul, 2017.