michéle haddad: halil şerif paşa / bir insan, bir koleksiyon

DERLEYEN: MÜMTAZ SAĞLAM

Dünyanın Kökeni , kuşkusuz Halil Şerif Paşa gibi şehvet sever bir sanat koruyucusunun zevki için resmedilmiştir. Söz konusu tablonun, daha sonra psikanalist Jacques Lacan tarafından satın alındığı ve saklandığı unutulmamalıdır. Burada bir bedenin yüzü silinerek pornografik etki zayıflatılmış ve fakat simgenin evrenselliği vurgulanmak istenmiştir. Paşa’nın tematik çerçevede erotik kültürel ve dinsel nedenlerle mesafeli durması gereken bir birikime sahip bulunması manidardır. Özellikle oryantalist eserlerin tuhaf ve gerçekdışı imgeleminde, büyük ölçüde bir tasarım ya da anlam unsuru olarak öne çıkarılan erotik duyumsama, dönemin kültürel koşullarında çatışmalı bir şekilde resimdeki varlığını sürdürmektedir.   



Osmanlı devlet adamı Halil Şerif Paşa’nın 1868 tarihinde Paris’te elinden çıkarmak zorunda kaldığı resim koleksiyonu, sanat tarihinde iz bırakan ve dönemin sanatındaki belirgin tavırları örnekleyen ilginç ve önemli pek çok eserden oluşuyordu. İslâm dünyasından gelen bir aydının Dünyanın Kökeni, Uyku ve Türk Hamamı gibi Avrupa resminin erotik yapıtlarının yer aldığı bir özel koleksiyona sahip olma hikâyesi hiç kuşkusuz ki önemlidir. Michéle Haddad [i], 2011 yılında yayınlanan Halil Şerif Paşa adlı kitabında bu ilginç kişiyi ve görkemli koleksiyonu tanıtır bize…[ii]  


gözü pek bir koleksiyoncu

Mısırlı bir aileye mensup olan Halil Şerif Bey, son derece zengin, kültürlü bir Osmanlı devlet adamı ve diplomatıdır.[iii] Fransa’da gördüğü eğitim sonucu pek çok Avrupa başkentinde resmi görevlerde bulunur. Özellikle Paris’te geçen yaşamına dair bir Osmanlı Dandy’si olarak görülmesi, kumara ve Doğulu hayatın şatafatına duyduğu yoğun ilgi yüzündendir. Michel Haddad; Halil Şerif Paşa’yı; bir takım gizemli yanları da olan ilginç bir yaşamı aydınlatır kitabında. 19. yüzyılın Fransa’sında koleksiyonculuk konusunda ön plana çıkan bu kişilik; özellikle Gustave Courbet’nin Dünyanın Kökeni[iv] ve/veya Ingres’ın Türk Hamamı gibi önemli erotik yapıtlarla ilişkilendirildiğinde iyice merak konusu olmaktadır. 1868 tarihli bir müzayedede kumar borcu yüzünden satılmak zorunda kalınan bu koleksiyon; bir yandan Courbet, Ingres, Rousseau gibi modern ressamların, diğer yandan Fransız ve Kuzeyli ressamların klasik beğeniyi yansıtan değerli yapıtlarından oluşmaktadır.

Haddad, detaylı incelemesinde 19. yüzyılda Paris’e yayılan Türk imgesinin yarattığı izlenime servetini, Batılı görgü ve misafirperverliğini ekleyen Halil Şerif Paşa’nın sureti konusundaki kararsızlıkla birlikte, fotoğraflar ve kaynaklardaki yazılı açıklamalara ilişkin çelişkiler hâlâ sürmektedir. Haddad; Şerif Paşa’nın aslında gerçek anlamda bir koleksiyoncu olmadığını; tablo satın alarak modaya uyma çabası içerisinde olabileceğini söylüyor. Koleksiyonculara ait tipik davranışları sergilemeyen Halil Şerif Paşa, aristokrat bir görüntü oluşturma yolunda gerekenleri yapar gibidir. Bu yüzden, kumarda olağanüstü kayıpları yaşarken, dönemin Paris’inin çığırından çıkmış yaşam biçiminde tüm varlığını yitirmiştir.  


erotik yapıtların peşinde

Haddad, Halil Şerif Paşa’nın tablo koleksiyonunun erotik tuvalleri içerdiğini, resim sanatı ve tarihi adına bu gözü pekliğin dikkate değer bir olgu olduğunu belirtir. Açık saçıklık olarak görülebilen temalara yönelik ilginin, yeni bir esteki kavrayışa dönüştüğü, sonuçta Halil Şerif Paşa’nın çıplağın tasvirini kökünden değiştiren yıkıcı/aykırı duruşa sahip sanatçılarla ilişkiye girmesini sağlamıştır. Söz gelimi, Igres’in Tiziano’dan kopya ettiği Urbino Venüsü adlı resme de sahip bulunan Halil Şerif Paşa; tıpkı Courbet’in Uyku’sunda da görüldüğü üzere, kompozisyonlara sinen kışkırtıcı/uyarıcı etkilerin peşinde gibidir. Hatta Uyku’yu, Courbet’ye sipariş eden ve ilk sahibi olan kişinin de Halil Şerif Paşa olduğu rivayeti yaygındır. Skandala duydukları ortak eğilimin onları birbirine yaklaştırdığını iddia eder Haddad.

Dünyanın Kökeni ise, kuşkusuz şehvet sever bir sanat koruyucusunun zevki için resmedilmiştir. Söz konusu tablonun, daha sonra psikanalist Jacques Lacan tarafından satın alındığı ve saklandığı unutulmamalıdır. Burada bir bedenin yüzü silinerek pornografik etki zayıflatılmış ve fakat simgenin evrenselliği vurgulanmak istenmiştir. Paşa’nın tematik çerçevede erotik kültürel ve dinsel nedenlerle mesafeli durması gereken bir birikime sahip bulunması manidardır. Özellikle oryantalist eserlerin tuhaf ve gerçekdışı imgeleminde, büyük ölçüde bir tasarım ya da anlam unsuru olarak öne çıkarılan erotik duyumsama, dönemin kültürel koşullarında çatışmalı bir şekilde resimdeki varlığını sürdürmektedir.   


Ayrıca bakınız: https://saglamart.com/enis-batur-elma

[i]   Michéle Haddad (1941-2011), Sanat Tarihçisi, Eğitimci ve yazar. Gustave Courbet uzmanı.

[ii]     Michéle Haddad, Halil Şerif Paşa / Bir İnsan, Bir Koleksiyon, Sunu: Francis Haskell, Enis Batur, P Kitaplığı, Çeviren: Elif Gökteke, Aralık 2001, İstanbul.

[iii]    Halil Şerif Paşa (1831-1879), Halil Şerif Paşa (1831-1879), Mısır’da doğmuştur. Mehmet Şerif Paşa’nın iki oğlundan biridir. Fransız tarzı bir eğitim almıştır. Öğrenciliği sırasında sanata ilgi duymuş, Paris’te bulunduğu dönemlerde sanatçılarla tanışmış, tablolar satın alarak,  koleksiyonculuğa başlamıştır. Sadrazam danışmanlığı ve Hariciye ve Adalet Nazırlığı, Paris, Viyana ve Saint Petersburg’da büyükelçiliği  gibi görevlerde bulunmuştur. Zaman içinde resim koleksiyonuna dahil ettiği erotik tablolarla gündem yaratmıştır. Ingres’ın Türk Hamamı (1862), Gustave Courbet’in iki çıplak kadını yatakta gösteren Uyku (1866) gibi eserlerini koleksiyonuna katmış olan Halil Şerif Paşa’nın, Courbet’e 1866’da Dünyanın Kökeni adlı tabloyu da sipariş veren kişi olduğu düşünülür. Lüks yaşam ve kumar tutkusu nedeniyle 1868 yılında zor duruma düşen Paşa, tablolarını 638 bin frank gibi düşük bedelle satmak zorunda kalır ve İstanbul’a döner. (Bknz. https://tr.wikipedia.org/wiki/Halil_Şerif_Paşa)

[iv]     Gustave Courbet, Dünyanın Kaynağı/L’Origine du Monde, Tuval Üzerine Yağlıboya, 46×55 cm. D’Orsay Müzesi Koleksiyonu, Paris-Fransa. Tablo, Halil Şerif Paşa’nın malvarlığını kumarda kaybetmesinin ardından çıktığı müzayedede antikacı Antoine de la Narde tarafından alındı. Edmond de Goncourt isimli bir kişinin tabloyu 1889’da bir antikacıda tesadüfen buldu. Dünyanın Kökeni” bu kez Macar koleksiyoncu Baron Ferenc Hatvany tarafından alınıp Budapeşte’ye götürüldü. İkinci Dünya Savaşı’nın sonlarında Hatvany, tabloyu yağmadan kurtararak yeniden Paris’e götürdü. Resim, 1955’te bu kez Paris’te gerçekleşen müzayedede 1,5 milyon Fransız Frangı’na satıldı. Yeni sahibi, psikanalist Jacques Lacan’dı. Lacan ve eşi Sylvia Bataille tabloyu uzun süre evlerinde tuttu. Lacan 1981’de öldüğünde, Fransız Hazine Bakanlığı tablo karşılığında ailenin vergi borcunu silmeyi kabul etti ve “Dünyanın Kökeni” bugünkü evi Orsay Müzesi’ne (Musée d’Orsay) taşındı. (Bknz. http://www.sanatatak.com/view/sanat-tarihinin-en-gizemli-ikinci-kadini)