gilbert & george: bir haz unsuru olarak ölüm

MÜMTAZ SAĞLAM

Gilbert & George tarafından büyük istek ve çabayla gerçekleştirilen bir müze-merkez projesi, ölüm düşüncesine ve cennet tasavvuruna atıflı resimlerle donatılarak hizmete açılması ve bu mekânın kendileri tarafından kurgulanmış bir anıt mezar ya da mabet olarak lanse edilmesi oldukça anlamlıdır. Bu benzetmeyi mümkün kılan sergileme pratiği; bir yandan iki sanatçının miras olarak bıraktığı bir sanatsal gösterimin mütevazılığını, diğer yandan bir müzeye ya da merkeze bağlanma kararlılığının neden olduğu duygusallığı anlaşılır kılmaktadır.



Ortak kimlikleriyle geliştirdikleri bağımsız bakışı, düşünce ve üretim pratiğini elli beş yıldır paylaşan Gilbert & George, ölüm gerçekliğine vurgu yapan, cennet düşlemine yönelen son çalışmalarıyla yeniden gündemde.[1] The Paradisical Pictures ve The Corpsing Pictures adlı serilerinde iyice belirginleşen teslimiyetçi bir yaklaşım, içerdiği duygusallık ve hüzünle birlikte, gizemli bir alanda kalan travmatik bir görselliği karşımıza çıkarıyor.[2] Fotoğraf teknikleriyle biçimlenen deneysel ve sıra dışı niteliğe sahip bu kurgusal düzende, yaşanmakta olan bir psikolojik açmaz, aşırılaşan göstermeci bir tavırla ifade edilmektedir. Parodik cennet tasavvurlarının hemen ardından yüzeyi istilâ eden mezar, kemik ve ip görüntüleriyle ifadesini bulan bu durumun, Gilbert & George’un duygusal beyanlarına dönüştüğü çok açık. Ayrıca bunun, tekrar içeren mistik-simgesel betimlemeler üzerinden şekillendiğini ve esas itibariyle tevekkül içeren bir yaratıcı eylemin nihai evresi olarak görüldüğünü de belirtmek gerekir. 

Gilbert & George, uzun bir süre; modern ahlâkı, kenti, insani zaafları, doğayı, yoğun ama duygusal gerekçelerle sorgulayan anlatım düzeninde herkese hitap eden bir yaklaşım içinde kalır. Gizemli ve yer yer muhafazakârlaşan bir bakışla, eleştirel ve kışkırtıcı bir görüntü gerçekliğine ulaşarak anlatımcı bir dili ustaca inşa eder. Karmaşık, kademeli işlemlerle oluşturdukları yoğun görüntü düzleminde, kendi bedenleri etrafında kurulan bir ikonografi üzerinden etkili ve büyük boyutlu panel resimlerine ulaşır. Bu kapsamda, son resim serileriyle iyice belirginleşen ölümlülük hâline dair söylemi ise, bir kapanma durumunun ve ileri yaş duygusallığının gölgesinde kalan bir üretim sürecinin dinamiği olarak değerlendirilmesi yerinde olur.   



ürpertici bir cennet tahayyülü  

Hâlen The Gilbert & George Centre’da tematik bir bütünlük içinde sergilenmekte olan The Paradisical Pictures dizisi, ilk bakışta normal dışı yaşama dair tuhaf bir imgelem ve içeriğe sahip görünür.[3] Ancak ikilinin farklılaşan grotesk yaklaşımı, baştan bu yana korunan huzursuz edici gerçekçiliği ve ruhsallığı, daha öteye taşımaktadır. O yüzden burada, mizâhın ardına itilen şiddet, dram ve gizem gibi fark yaratan hususlara yoğunlaşan bir bakış ve uygulama söz konusudur. Özellikle cennet olarak tasvir edilen ve/fakat ürpertici bir tahayyül alanına dönüşen bu kaotik görüntülerin; sergilenen mekânının sakinleştirici gücüyle denge içinde sunulması son derece önemlidir. 

The Paradisical Pictures serisi; ağırlıklı olarak çiçek, yaprak, ağaç ve orman dokusu ile muhtelif meyvelerden oluşan imgelerin saykodelik bir yaklaşımla renklendirilerek yabancı, tuhaf ve kaotik bir iç içelik esasına bağlı kalınarak üretilen fotografik görüntülerden oluşmaktadır. Her panel, ayrı bir tuhaflaşan sahte bir dünya tasavvuru içinde, sanki Gilbert & George’un değişen yaşlı ve yorgun beden tipografisine dikkatimizi çekmek istemektedir. Dolayısıyla bu seriyi oluşturan resimlerde, ölüm düşüncesi ve gerçekliği karşısında biçimlenen hayalî dünyanın, yapay cennet ya da öte dünya düşüncesi bağlamında (sözde) ifade edilen çekici, renkli ve dinamik görselliğinin yerini bir anda karamsar, kasvetli ve son derece huzursuz edici bir karabasan tasavvuruna bıraktığını görmek mümkündür. Özellikle rahatsızlık verecek düzeyde etkili olan yeşil rengin tonları, koyu kırmızıyla dengelenen parlak sarılar, mavi ve morlar; tedirgin edici, uyumsuz ama aynı zamanda sahte bir iyimserlik üzerinden sahnelenmektedir. Bu duyumsamayla, Gilbert & George’un son çalışmalarında, ölümün insanları eşitleyeci bir olgu olarak tanımlandığı mezar ve kemik görüntüleriyle daha da pornografik bir düzeye ulaşmıştır. Nihai istirahat ironisinin metafor olarak kullanıldığı The Corpsing Pictures temalı bu resimler, eskatolojik bağlantılar üzerinden giderek bir halüsinasyon kurmacasına dönüşmektedir. 


yaratıcı bir eylemin nihai evresi

Gilbert & George’un, bir bakıma kendi bedenleriyle bütünleştirdikleri bir görsel evreni, karmaşık bir anlatı çerçevesinde kurgulaması; yenilikçi ve deneysel girişimle, popüler imge ve mesajlarla yüklü bir düzen elde etme çabası olarak görülebilir. Dahası; alışkanlıklar, saplantılar ya da tuhaf ritüellerle biçimlenen bu üretim sürekliliğini; oluşan imge-görüntü zenginliği ve çeşitliliğini, olanaklı bir dilin anlık ve kendiliğinden kurduğu ilişkilerin bütülediği bir sonuç olarak nitelemek de mümkündür. 

Dolayısıyla Gilbert & George’un büyük istek ve çabayla gerçekleştirdikleri bir müze-merkez projesini; ölüm düşüncesine ve cennet tasavvuruna atıflı resimlerle donatarak hizmete açmaları ve bu mekânı kendileri tarafından kurgulanmış bir anıt mezar ya da mabet olarak lanse etmeleri oldukça anlamlıdır. Bu benzetmeyi mümkün kılan sergileme pratiği; bir yandan iki sanatçının miras olarak bıraktığı bir sanatsal gösterimin mütevazılığını, diğer yandan bir müzeye ya da merkeze bağlanma kararlılığının neden olduğu duygusallığı anlaşılır kılmaktadır. Bu durum aslında, yaşayan heykeller düşüncesinin özne-nesne bağlamında geliştirildiği bir süreklilik hâline ve son dönemde ağırlaşan ölüm, defin ve mezar temasının yarattığı tedirgin edici ruhsallığa doğrudan işaret etmektedir.


Mümtaz Sağlam , Copyright © 2023 / All Rights Reserved.

See Also: https://saglamart.com/gilbert-george-anti-elitist-humanist-ve-saplantili-bir-bakis

[1] Gilbert & George (Gilbert Proesch – d. 1943, San Martin de Tor, İtalya) ve (George Passmore – d. 1942, Plymouth, Birleşik Krallık) 1967’de Saint Martin’s School of Art’da tanıştılar. O tarihten bu yana birlikte  yaşadılar ve çalıştılar. Bir süre ünlü The Singing Sculpture adlı performanslarını elleri ve yüzleri renkli metalik tozlarla kaplı bir şekilde Londra sokaklarında gerçekleştirdiler. Ardından fotoğraf tekniklerini kullanarak oluşturdukları büyük boyutlu kolaj düzenlemeleriyle sanatlarını daha geniş kitlelere yaydılar. Londra’nın hareketli bir göçmen ve işçi sınıfı mahallesi olan Doğu Yakasında yaşamayı tercih ettiler. Atölyelerini burada kurarak bölgenin toplumsal ve siyasal koşullarında ortaya çıkan yaşantıyı yakından gözlediler, yerel kültürü sıra dışı bir görsellikle yansıttılar. Bakınız. https://www.lehmannmaupin.com/artists/gilbert-george/biography

[2] Alegorik bir temsil hâlini alan The Paradisical Pictures serisi, 2019 yılında üretilen 35 resimden oluşmaktadır. On the Beach, Date Dance, Tender, Date Stones, Cottage Gardens, Chains, Rosy, Greenly, Pet, Boots, Date Rope, Eaten Mess, Full Fig ve Lion Teeth gibi kompozisyonlar bu seriyi tamamlamaktadır. Bakınız. Gilbert & George, The Paradisical Pictures, The Gilbert & George Centre Exhibition Catalogue,Text: Michael Bracewell,  Published by Koenig Books, 96 pg. 24,5×30 cm, 2023, London. https://spruethmagers.com/exhibitions/gilbert-george-the-paradisical-pictures-berlin/

Gilbert & George’un Bone, Bed of Bones, Forking, Weaponry, Copse, Knotted, Hush, Three Star, Stalks, Sleep Over, Remain ve Boneyard gibi 2022 tarihli çalışmalarından oluşan The Corpsing Pictures temalı resimler ise kırka yakın kompozisyondan oluşur. Bu çalışmalar 2023 yılında White Cube Londra Mason’s Yard ve White Cube West Palm Beach ile New York Lehmann Maupin Gallery’de sergilenmiştir. Bakınız. Gilbert & George, The Corpsing Pictures, Catalogue, Text: Michael Bracewell, White Cube London+West Palm Beach, Published by Hurtword Press, 55 pg. 24,5×30 cm, March 2023, London. 

[3] Londra’da (Spitalfields, 5a Heneage Street adresinde) bulunan The Gilbert & George Centre, 18. yüzyıla ait restore edilen endüstriyel bir yapı kompleksinde 1 Nisan 2023 tarihinden bu yana hizmet vermektedir. Gilbert & George’a ait koleksiyon ile arşivi korumak ve yönetmek amacıyla çalışan merkez, ikili için hazırladığı özel ve sürekli sergi nedeniyle, kariyerlerinin kamusal erişime açık kalmasını sağlamaktadır.