beş gerçekçi’den biri: cihat burak

MÜMTAZ SAĞLAM

“Cihat Burak’ın gerçekçi duyarlığı, daha güncel bir kategori halinde algıladığını ve gündelik hayatın popüler karakterleri üzerinden geliştirilen eleştirel bir söylemi sarsıcı ve eğlenceli bir şekilde ifade ederken kullandığını ileri sürebiliriz. Bu bağlamda cinselliği de rahat bir şekilde kullanabilmektedir örneğin. Ancak kültürel, sosyal ve aynı oranda siyasi kodlarla örülmüş bu söylemin, bir anda masumiyet mefhumu ekseninde belirginleşen bir hüzünlü, naif veya melankolik bir niteliğe bürünmesi de hayli ilginçtir. Özel yaşam içeriğinin doğal bir akışla yansıdığı resim düzleminde Cihat Burak, hem yalnız bir bilge, hem de Tansuğ’un deyişiyle eşi az bulunur bir nakış erbabıdır aslında. 


Cihat Burak, Kültür Bekçisi, 1969, Tuval Üzerine Yağlıboya, 100×100 cm. (Sema ve Ahmet Esmen Koleksiyonu) https://archives.saltresearch.org/handle/123456789/84801

Sezer Tansuğ’a göre, beş gerçekçi Türk ressamı arasında en ayrıksı duran isim Cihat Burak’tır. Resimlerinin genel kurgusuna, renk tercihlerine ve biçimleme yaklaşımına yansıyan irade kuşkusuz bu farkın başlıca nedenidir. Gerçekçilik nitelemesi bağlamında, diğer sanatçılar kadar yerele ve kırsal kesime ya da doğrudan mesajla yükümlü figüratif ilişkilere yönelmeyen Burak’ın farklılığı; humor etkisini ve mizahı koruyan üslûbundan kaynalanır. Karikatür gibi duran, sosyal ve siyasi eleştirinin dozuna ayarlı bu mizanseni ayrıcalıklı kılan şey, şüphe yoktur ki, Cihat Burak’ın malzemeye yön verme, kompozisyonu tüm karmaşa ve yoğunluğu ile yeterli bir çözüme ulaştırma becerisidir. Burak’ın mimarlığı özellikle resminde kullandığı kentsel imgelerde, tarihsel yapıların betimlemelerinde işe yaramaktadır, Ayrıca bu formasyon, desen ve baskıresim uygulamalarında ona kolaylık sağlamaktadır. Kompozisyon oluşturma, figüratif yapıyı kurgulama konusundaki bu ayrıcalık, Burak’ın geleneksel motif ve simgelerle buluşturduğu dilini iyice zenginleştirir. Dolayısıyla Sezer Tansuğ’un Cihat Burak tercihi, başlangıçta kısmen tedirgin ederken, izleyici/okuru sanatçının gerçekçi yorumla kurulan ilişkisi konusunda ikna etmekte gecikmez.

Cihat Burak’ın gerçekçi duyarlığı, daha güncel bir kategori halinde algıladığını ve gündelik hayatın popüler karakterleri üzerinden geliştirilen eleştirel bir söylemi sarsıcı ve eğlenceli bir şekilde ifade ederken kullandığını ileri sürebiliriz. Bu bağlamda cinselliği de rahat bir şekilde kullanabilmektedir örneğin. Ancak kültürel, sosyal ve aynı oranda siyasi kodlarla örülmüş bu söylemin, bir anda masumiyet mefhumu ekseninde belirginleşen bir hüzünlü, naif veya melankolik bir niteliğe bürünmesi de hayli ilginçtir. Özel yaşam içeriğinin doğal bir akışla yansıdığı resim düzleminde Cihat Burak, hem yalnız bir bilge, hem de Tansuğ’un deyişiyle eşi az bulunur bir nakış erbabıdır aslında. 

Cihat Burak’ın imge dolayımında elde ettiği ve söylemine de yansıttığı güncellik değeri, aynı oranda boyama ve biçimleme yaklaşımını karakterize eden dışavurumcu nitelik ile pekiştiğinde, oluşan görselliğin çağdaş resim gelişmelerine olan paralelliği hemen fark edilir. Bu dışavurumcu algı, Burak’ta yerel ve gündelik hayatın verilerini, kısmen de olsa geleneksel nakış duyarlığını rahatça bünyesine dahil eder. Biçimsel düzeyde kalın, dokulu, kaba bir boyasallığın brutal etkileri; imgelerin çağrışımı, mizah ve erotizmi harmanlayan sıcaklığı ile sıcak ve sempatik bir duyumsamayı talep edecek güçtedir. Bu çelişkili bütünlük, Cihan Burak’ın üslûbunun temel karakteri olurken, dil’e yüklediği gerçekçi kimliğin de esas dinamiğini oluşturur. Tansuğ’un “gerekçi bir dışavurum”dan kastettiği de budur büyük oranda.

Cihat Burak’ta öne çıkan naivite’yi bir algı sorunu olmaktan çok; ironik söylemi bütünleyen bir özellik olarak kabul etmek gerekir. Sanatçının istiflemeci bir eğilim çerçevesinde kompozisyona dahil ettiği unsurların çeşitliliği, düzen bilgisi ve kaygısının çok güçlü olduğunu gösteriyor. Keza baskıresimlerinde gözlenen imge düzeni, bu çeşitliliğin titiz ve gözlemci bir duyarlığın ürünü olduğunu açık bir biçimde ortaya koyuyor. Bu bakımdan Burak’ın imge zıtlıklarıyla, mizahi dilin ve dünya görüşünün yarattığı çelişkili ve sarsıcı boyutu, naiviteye gönderimli üslûpla belirginleştirmesi bilinçli bir dil çalışmasının sonucudur büyük ölçüde. Zaten Tansuğ’a göre Cihat Burak; saf yaşantının içtenlikli serüvenlerini, dışavurumcu ve gerçekçi niteliklerle zenginleşen bu üslûp tavrıyla, gülünç ve kaba (grotesk) bir görsellikle resmetmektedir.


Bu yazı, Sezer Tansuğ’un Beş Gerçekçi Türk Ressamı adlı kitabı üzerine hazırlanan ve yazarın eleştirel yaklaşımını değerlendiren çalışmanın Cihat Burak adlı kısmıdır.

* Sezer Tansuğ, Beş Gerçekçi Türk Ressamı, Gelişim Yayınları, İstanbul 1976.

ayrıca bakınız: https://saglamart.com/sezer-tansug