beş gerçekçi türk ressamı

MÜMTAZ SAGLAM

“Beş Gerçekçi Türk Ressamı”, plastik sanatlar yazını alanında mukayeseli bir yönteme dayanmasa da bir sorun/perspektif açısından Türk resminin beş önemli ismini sırasıyla değerlendiren çok önemli bir çalışma durumundadır. Yazar burada, gerçekçi anlatımı beş sanatçı örneğinde irdelemeyi; üslûp çözümlemesini andıran bir yöntemle ve özgün yorumlar geliştirerek vücuda getirmeyi denemektedir. Her sanatçıda farklılaşan bu algının, figüratif çerçevede kendi imge düzenini ne şekilde kurduğu, yerel, kırsal ve kentsel bağlantılarla nasıl ilişkilendirildiğini açıklamaktadır.


Sezer Tansuğ, Beş Gerçekçi Türk Ressamı, Gelişim Yayınları, İstanbul, 1976. Aynı yılın Kasım ayında Maçka Sanat Galerisi’nde düzenlenen serginin davetiyesi. (Sağda) https://saglamart.com/sezer-tansug

Sanat tarihçisi, yazar ve eleştirmen Sezer Tansuğ, 1976 yılında yayınladığı Beş Gerçekçi Türk Ressamı adlı kitap çalışmasında, üslûp tavırlarında gerçekçi etkinin belirleyici olduğu beş figür ressamına özel bir bakışı geliştirir. Bir görsel dil çözümlemesi bağlamında, ulaştığı yorum kalitesiyle öne çıkan bu yaklaşım, Türk sanat yazını için oldukça önemlidir. Türkiye’de gelişen resim sanatının seçkin imzaları sayılan Nuri İyem, Nedim Günsür, Neşet Günal, Cihat Burak ve Turgut Zaim’in sanat anlayışlarını gerçekçilik sorunsalı üzerinden değerlendiren Tansuğ, farklı figüratif yönelimlere sahip bu sanatçılar arasındaki bağlantı ve farklılıkları da ayrıca tespit etmektedir.

Öte yandan, bu çalışmada ele aldığı üslûpların kendi iç bütünlüklerini oluşturmuş dilsel yapılar olduğunun altını çizen Tansuğ; Türk sanatında üslûp tutarlığının zaten başlıbaşına bir sorun olduğunu belirterek, Türk resmini özgün bir takım kuramlarla temellendirme girişiminin önderliğini yapar. Kuram oluşturma çabasının kaynak ve kökenleri konusunda belli dayanaklara dikkatimizi çeker. Doğu ve Batının ortak kültür ikliminde kendi gelişme olanaklarını yaratan resimleri, yerel ve ulusal bağlamda özgün kılan hususları keşfetmek bir zorunluluktur Tansuğ’a göre.

Ayrıca bu bakışını yönlendiren esas düşüncelerden bir diğeri de; klasik tasnif yöntemleri, akım ve düşünce hareketlerine bağlılık ölçütlerini dışlama eğilimidir. Türk Resmini kendi kültürel, tarihsel ve görsel geleneğin peşinde besleyen psiko-sosyal nedenleri olduğu kadar, onu çağdaş ve yeni kılan bağlantıları da ortaya çıkarmak esastır. Bu yüzden, bu çalışmada beş ressama yöneltilen bakış biraz daha açıklanmalıydı belki de… Gerçekçilik algısı, salt kırsal ve kentsel düzeyde süregiden yaşam sahnelerindeki öyküsel içerikle alâkalı bir sonuç gibi gösterilmek mi isteniyor? Bu durum tam anlaşılamıyor. Yalnızca beş sanatçının üslûp tavrını ayrı ayrı niteleyen, özgünlük kriterleri devrede. Tansuğ ısrarla, figüratif dili kuran ve geliştiren etkilerin kaynağında, geleneğe bağlı atıfları ya da yerel-yöresel bağlamda anlam kazanan dramatizasyonu öncelikli kılıyor. Buradaki temel yaklaşım sorununu ise samimiyet ile ilişkilendiriyor.

Öte tarafta, realizmi bir düşünsel ve eylemsel pratik olarak kavrama bağlamında Nuri İyem’in etkili bir görsellikle, eleştirel ve politik bir yönelim içerisinde olduğunu belirtmek ve doğru bir konumlandırmadır. Kısmen, resimlerindeki etkili görsellikle Neşet Günal’ın ve  Nedim Günsür’ün de bu çizgide yer buldukları muhakkak. Cihat Burak’ı ise kendine özgü bir yorum ustası olarak ele almak mümkün. Dolayısyla, salt gerçekçilik söylemi çerçevesindeki bir bakışın Cihat Burak örneğinde sınırlayıcı olacağı ortadadır. Turgut Zaim de, yine bu çalışmanın hem düşünsel çerçevesini zorlayan, hem de görsel dil açısından belki de en tartışılır ismi olarak bu tasnife dahil edilmiştir.

Beş Gerçekçi Türk Ressamı, plastik sanatlar yazını alanında mukayeseli bir yönteme dayanmasa da bir sorun/perspektif açısından Türk resminin beş önemli ismini sırasıyla değerlendiren çok önemli bir çalışma durumundadır. Yazar burada, gerçekçi anlatımı beş sanatçı örneğinde irdelemeyi; üslûp çözümlemesini andıran bir yöntemle ve özgün yorumlar geliştirerek vücuda getirmeyi denemektedir. Her sanatçıda farklılaşan bu algının, figüratif çerçevede kendi imge düzenini ne şekilde kurduğu, yerel, kırsal ve kentsel bağlantılarla nasıl ilişkilendirildiğini açıklamaktadır.

Bu çalışmayla; Türkiyede resim sanatının gelişim sürecinde, gerçekçi dili besleyen bu kaynakların, daha yerel ve geleneksel biçim duyarlıklarıyla buluştuğu anda, içtenlikli ve etkili yorumlarla ortaya çıktığı kanıtlanmaktadır adeta.


Sezer Tansuğ, Beş Gerçekçi Türk Ressamı, Gelişim Yayınları, İstanbul, 1976.