baselitz: imgelemi sınır aşımına uğratmak
GÜLAY YAŞAYANLAR
Baselitz’in son dönemde hayvan figürleriyle başkalaşan imgelemi; artık dokunulabilir olmayan, boşlukta yer alan ve donuk nesne formuna evrilen suretlerle birlikte, diğer biçimleme alışkanlarını da tersine çevirmektedir. İnatla ve ısrarla kendi dirimselliğini muhafaza eden bu dışavurumcu pratik; zihinsel düzlemde beliren aykırılıklara karşı ürettiği karmaşık ama elverişli biçimleri, sertleşen iç huzursuzlukların görsel tezahürleri olarak güçlü bir arzu ve iradenin dürtüsüyle netleştirmektedir.
bakışı alıp sarmalayan yabanıl bir tahayyül
Aslında burada, hayvan figürleriyle aşırılaşan bir imgelemin, hem kolektif hafıza, hem de yeni biçimleme deneyimi ile sorunsuz bir şekilde bütünleştiği görülür. Algı eşiklerini harekete geçiren bir bilinçdışı, ebedi yaşamın sunduğu olanaklarla da desteklenen bu söylemi, adeta yapıt düzleminde meşrulaştırır. Örneklemek gerekirse, sanatçının 2023 yılında tamamladığı Blue Eyes Deer / Mavi Gözlü Geyik adlı büyük kompozisyon, bu dönüşümün simgesi olarak nitelenebilecek etkili bir çalışmadır. Resme baktığımızda, ürkek ve sıkıntılı duruşlarıyla ham bir şekilde betimlenmiş iki yaban hayvanının, sıradan ve kendi hâlindeki aktarımıyla, bakış ile anlam aralığında kurulan bir ilişkinin sorguladığını anlamak mümkündür. [2] Bu bakımdan Blue Eyes Deer, bakışı alıp sarmalayan ve ama yabanıl bir yaşam ve ölüm tahayyülünü çağrıştıran, tedirgin edici imgelerle kurulan bir zihin mekânına dair öngörüdür. Ayrıca, aşırı derecede kırılgan ve duyarlı bir ortamda savunmasız bir şekilde duran bu imgeler, sanki tehlike anının uğultusunu duyumsatan birer simgedir. Depresif, içe dönük ve yaşlı bir ruh hâlinin, özgür ve enerjik bir şekilde, uzlaşımsız bir diyaloğun peşine düşerek bu canlıları bir tür portre olarak göstermeye çalışması ise oldukça manidardır.
Yine 2023 yılında tamamladığı bir diğer çalışma olan The Painter in His Bed adlı resimde de siyah zemin üzerinde boyanmış dört ayrı geyik figürü yer alır. [3] Bu resimde, Baselitz sanki kendinden ayrışan öteki varlıklara yer vermekte, karanlıkta kalan bu dayanıksız figürlere ulaşmak istemektedir. Ancak, geyik figürlerini çarpıtarak ölmeye yakın bir hâle getirmekte ve tuhaflaşan fantastik bir imgelemi sınır aşımına uğratarak, durağan ve hayalet bir yapının ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Bu görsel alanda, aslında nefes alamayan donuk bir yan yanalık içindeki figür-imgeler; adeta duyulardan sıyrılan bir yüzeyde çelişkili durumlar yaratarak mevcut algı işleyişini de ters yüz eder.
Baselitz’in aynı sergide yan yana gelen iki geyik figürünü baş aşağı betimlediği Johannistriebhirsch adlı bir başka resmi de yine buna benzer arızalı bir kavrayışı yansıtır. [4] Soyutlanmış iki geyik, kendi aurasından ve güçlerinden uzak bir şekilde kendi imgelerine yabancılaştırılmıştır burada. Gri-mavi boya ve siyah çizgilerle bezeli hayvan imgelerinin ürkütücü olmayan silik görüntüleriyle, yaşamsal dürtüleri de azaltılmıştır. Bu ölümcül durum ya da kopuş hâli, işlenen yeni günahlar aracılığıyla, yaşamın daha sarsıcı fakat korunmasız hazlara doğru nasıl yön değiştirdiği ile alâkalı olup, belki de gücün ve gizemin başkalaştığı bir yerde, günahlardan duyulan hazzı ve şiddeti yansıtmaktadır. Yaratım koşullarının gediklerini kavrayan ve tutkunun saplantılı yönüne dair beyanlara dönüşen bu imkânsız görüntüler Baselitz’in belleğine musallat olmakta ve belli ki duygu evrenini kontrolü altına almaktadır.
baselitz resminde iç huzursuzluğun görsel tezahürü
Baselitz’in son dönemde hayvan figürleriyle başkalaşan imgelemi; artık dokunulabilir olmayan, boşlukta yer alan ve donuk nesne formuna evrilen suretlerle birlikte, diğer biçimleme alışkanlarını da tersine çevirmektedir. İnatla ve ısrarla kendi dirimselliğini muhafaza eden bu dışavurumcu pratik; zihinsel düzlemde beliren aykırılıklara karşı ürettiği karmaşık ama elverişli biçimleri, sertleşen iç huzursuzlukların görsel tezahürleri olarak güçlü bir arzu ve iradenin dürtüsüyle netleştirmektedir.
Öte yandan Georg Baselitz’in brutal bir yaklaşımla üretilmiş düz ve dik duran kadın figürlerinden, naylon kadın çorabının yabancı bir nesne olarak tuval yüzeyine eklendiği yeni işlerine kadar, zamana uyum sağlayan yalnızlaştırıcı ve gergin duygulanımlardan türeyen, ama son derecede incelikli algılamalara dayanan bu deneyim pratiği, yine hiç kuşkusuz sayısız ruhsal kavramı dolaşıma sokmaktadır. Geyik imgesi de bu bağlamda, geçmiş zamana ilişkin duygusal bir kavramsallaştırmanın ürünü olup, tüm imgeleri yönlendiren kurucu bir güce sahiptir.
Georg Baselitz’in mesafeli hayvan imgeleriyle ürettiği, estetik bir ikâmeye dönüşen bu çalışmaların, duygusallaşan bir özneye, hayatta kalmayla da ilgili tinsel bir bakış aralığı yarattığı kesindir. Çünkü burada, kırık-kesik ama sürekli çizgiler ve renk lekelerinden oluşan muğlak alanlar, yenilenen bir bakışa hem eşlik etmekte hem de bir dinamizm kazandırmaktadır. İmgenin, iç mekânı bu şekilde kuşatması ve boşlukta yaratılan derin bir uzaklıklığın yaşam öyküsel aralıklara kadar uzanması, ilişkisel ve tümel bir boyutlandırma girişimidir hiç şüphesiz.
Gülay Yaşayanlar, Copyright © 2024 / All Rights Reserved.
Ayrıca Bakınız: https://saglamart.com/georg-baselitz-bir-urkuntu-araligi
[1] Georg Baselitz, 1938’de Alman Demokratik Cumhuriyeti’nde Saksonya Bölgesinde kırsal bir yerleşim olan Deutschbaselitz’de doğdu. 1957’de, Doğu Berlin Güzel Sanatlar ve Uygulamalı Sanatlar Akademisi’nde resim eğitimi aldı. Aynı yıl, Batı Berlin Sanat Akademisi’ne geçti ve çalışmalarını 1962’de orada tamamladı. Kariyerinin başlangıcında resme egemen olan iki akıma, Doğu Bloku Sosyalist Realizmi ve Batı soyutlamasına alternatifler arayan Baselitz, bu ana akımların dışındaki sanatla ilgilenmeye başladı. Art Brut, Dada ve Sürrealizm’in yanı sıra Varoluşçu edebiyattan esinlendi. 1969’da eserlerini baş aşağı oluşturmaya ve sergilemeye başladı. Bu yenilik, figüratif konularının psikolojik yükünü korurken kompozisyonlarının soyut niteliklerini vurgulamasını sağladı. 1980’li yıllardan bu yana uluslararası sanat dünyasında derin bir etkiye sahip olmuş olan Baselitz, 20. yüzyılın ikinci yarısında Alman sanatını şekillendiren, II. Dünya Savaşı’nın neden olduğu travma ve trajedilere tepki olarak, benzersiz ve tamamen bireysel kalan sanatsal bir üslûp geliştirdi. Bknz. [https://www.whitecube.com/artists/georg-baselitz]
[2] Georg Baselitz, Blue Eyes Deer, 2023, Tuval Üzerine Yağlıboya ve Plastik, 305×480 cm. [https://flash—art.com/2024/05/george-baselitz/]
[3] Georg Baselitz, The Painter in His Bed, 2022, Tuval Üzerine Akrilik, Dispersiyon Yapıştırıcı ve Plastik, 300 × 500 cm. [https://gagosian.com/exhibitions/2023/georg-baselitz-the-painter-in-his-bed/]
[4] Georg Baselitz, Johannistriebhirdsch, 2023, Tuval Üzerine Yağlıboya, 305×240 cm. [https://gagosian.com/exhibitions/2023/georg-baselitz-the-painter-in-his-bed/]