baselitz’in son sergileri: tutkulu bir değişim ve yenilenme arayışı – II
MÜMTAZ SAĞLAM
Georg Baselitz’in 2000’li yıllarda yoğunlaşan kişisel sergilerine; bir üretim sürekliliğinin doğal sonuçlarını gösteren, donanımlı bir dönüştürme gücüne dikkatimizi çeken, sanat tavrının ve düşünce dünyasının kaynak ve kökenlerine dair bilgiler içeren, mutlak tarihsel bir olay-olgu olarak bakmamız gerekir. Paylaşılan görsel dünyanın verdiği heyecanla bu ilişkisel düzlemi fazlasıyla arzuladığı da ortadadır. Birçok vesileyle yüzleştiğimiz yapıtlar üzerinden, Baselitz’e özgü giderek trajik bir hâl alan tasavvuru kavramak ise, hiç kuşkusuz son derece heyecan vericidir.
Önemli etkinliklerle dolu 2020 yılında düzenlenen bir diğer sergi olan Darkness Goldness, ulaşılan figür örüntüsünün çizgisel karakterinin ve sürekliliğinin boyutlandığı abartılı kabartmalar üzerine kurulmuş gibidir. [8] Baselitz, özellikle figürlerin sarkan ellerine odaklanan ve zeminini kaybederek altın sarısı pigmentle hacimlenen heykel ve rölyef aralığında biçimlendirilmiş dev boyutlu yabancılaştırılmış bir beden düşüncesini ve algısını yeniden yorumlar burada. Karanlıkta ışık saçan parlak ve metalik görünümlü bu çalışmalar, sanki altın suyuna bandırılarak kutsanmış unsurlar hâlinde yan yana dizilir. Altın rengi burada, boyanın hamurlaştığı bir kabartılı hâliyle, uhrevi bir görselliğe alan açarken, sanki ölüm gerçekliğine ilişkin takıntılı bir anlam ya da kehanet yüklemektedir. Böylece elde edilen dokunsal etkiyi, bir aşkınlık simgesi olarak geliştiren sanatçı, yine ölüm sonrası tahayyülün bir unsuru olarak elleri görünür kılmaktadır. Darkness Goldness resim dizisi bu bağlamda, altın rengi ile tuhaf görünümlü büyük parçalı el izi çarpıtmalarını, hayalet-figür ve cansız beden tasavvuruna eklemiş görünmektedir. Bu şekilde fantastik unsurlarla zenginleştirilen mevcut imgelem, soyutlanmış figür ile çok farklı malzeme tercihlerini buluşturacak olan radikal bir değişimin eşiğine sürüklenir.
Nitekim, 2021 yılında New York’ta düzenlediği Springtime adlı sergide şaşırtıcı bir şekilde kolajlarını, değişim tutkusunun yeni boyutlarını oluşturacak şekilde takdim eder. Özellikle baş köşeye yerleştirilen Spaziergang am Meer adlı çalışma, serginin en dikkat çekici yapıtıdır. [9] Sergi neredeyse tümüyle Baselitz’in, Dada ve Hannah Höch sempatisini açık eden malzeme deneyleriyle biçimlenmiş gibidir. Sunulan pek çok çalışma, naylon kadın çorabı ve tül ya da kumaş gibi yüzeye eklenmiş ve boyanmış unsurlarla ilkelsi ve basit bir yönelim içinde tamamlanmıştır. Tekrarla ritim kazanan bu renksiz ve karmaşık yüzeylerde, baskıresim izleri ve yineleme ritmiyle elde edilmiş saydamlık ilişkisi öne çıkarılmıştır. [10] Sanatçı bu şekilde; simgesel bir bakış uyarınca, bir bakıma erotik ve fetişist bir unsur olarak kabul edilebilecek olan kadınlara ilişkin nesne-imge bağlantılarını resim yüzeyine ekleyen tuhaf bir tasavvurun peşinde görünür.
2022 yılında düzenleden Sofa Pictures ise bu kapsamda çok daha dramatik görünen bir seriden oluşur. Elke Baselitz’i model olarak kullanan ve aşırı deformasyona maruz bırakan sanatçı, açıkça yaşlanma gerçekliğine atıflarda bulunmaktadır. Bu sergi, aynı zamanda Baselitz’in transfer yöntemiyle ürettiği eserleri, yine bir dil aşırılığı içinde biçimlenen uyumsuz bedenler tipolojisi bağlamında bir araya getirir. Özellikle Elke Figürleri olarak çeşitlenen yatar durumdaki iskelet imgeler, kanepe şeklini çağrıştıran kurgusal mekânda ölü beden çağrışımı yapan figür örüntülerini ürkütücü bir düzeyde görünür kılar. Dört büyük tuvalle, kemik-iskeletten oluşan cinsiyetsiz ölü beden tasvirini, kanepe metaforuyla ilişkilendiren sanatçı, negatif imge kavrayışıyla, basit ve tartışmalı mekân duyumsamasıyla ölüm meselesini ve algısını tüm şiddetiyle göstermek ister. Zaten, benzer temayı işleyen çok sayıda desen olasılıklarının da, yine son dönemde Baselitz’in üretimini pekiştiren, sergilerini bütünleyen istikrarlı bir üretime ve katkıya dönüştüğü ortadadır.
The Painter in His Bed, 2023 yılının son aylarında Baselitz’in New York’ta düzenlediği önemli bir sergidir. [11] Bu sergiye adını veren dev boyutlu resimdeki dört geyik formunun, bir yıl sonra düzenlenen ve büyük ses getiren A Confession of My Sins sergisindeki yorumdan çok daha farklı olduğu hemen fark edilir. [12] Dahası burada resmin adıyla teşhir ettiği görsellik arasındaki bağlantı net değildir. The Painter in His Bed adlı sergide ayrıca, yatak ve çarşaf çağrışımı yapan yapıştırma bezler, bir kolaj uygulaması ile yatan figürlere kurmaca bir mekân duyumu teşkil eder. Ve çorap uygulamalarıyla kırmızı çizgilerle oluşturulmuş çok sayıda geyik deseni buluşturulur. The Painter in His Bed , tuval yüzeyinin bir kısmını kapatan bezler yapıştırarak kumaş- bez ve yatak ilişkisini canlı tutar. Bu sergide ayrıca, geyik-insan veya geyik-kadın figürü arasında ilişkisel bir durum yaratılmaya çalışılır. Biçimsiz, ham ve basit figürasyonu, kolajlanan geyik imgesini yabancılaştıran Baselitz, figürlerin ayak-bacak kısımlarına eklediği naylon çorap, boyalı çoraplarla malzeme uygulamaları alanında ilginç negatif görüntüler elde eder. Geyik tasvirlerinin, bu şekilde çorap nesnesi ve imgesiyle buluşması ise Dadaist bir vurgudur hiç şüphesiz. Ayrıca yatan figürlerin çarşaf ve beyaz ya da siyah kumaşlarla bir araya getirildiği bu uygulama, ironik bir bağlama sürüklenen yatak, beden ve ölüm çağrışımlarıyla zenginleşir. Bu durum en basit haliyle (iki yıl önce 2021’de) Springtime adlı sergide duyumsanan değişim ve yenileşme arayışının son evresi olarak görünür. Ancak The Painter in His Bed sergisi için daha karamsar bir bakışın renksiz ürünlerinden oluşan bir seçki de diyebiliriz. Hatta etkili ve basit geyik desenleriyle bu açılım dengelenmiş gibidir. Belki de görsel etkinin açılımını kontrol ederek geleneksel resim fikrinden çok da uzaklaşmak istemez. [13]
Baselitz’in 2024 tarihli Londra’da düzenlenen son büyük sergisi A Confession of My Sins geriye dönüş hikâyeleri üzerine yapılanmış büyük bir etkinliktir. [14] Sanatçının çocukluk ve ilkgençlik dönemlerine ilişkin görsel referanslar üzerinden işleyen bir imgelem, aslında zaman içinde yaşanan değişiminin temel niteliğine odaklanır. Bu bağlamda resimlerinin konularına, dayanaklarına ve anlamlarına yönelik bir görsel alan açarak Baselitz ikonografisine yeni bir boyut kazandırır. Kendini merkezde tutan ve dokunaklı sonuçlar üreten bu bakış, kısmen renklenen bir arka planda yaşanan buruk coşkuyu mecazlarla yüklü hayvan imgeleriyle anlatmayı dener. Her durumda soyut ve düz niteliğiyle çerçeveye sokulan bu yaban hayat imgeleri, kırsal alana ve yaşama atıflı yeni anlatımı bütünler. Aynı zamanda duygusal, dokunaklı ve gergin olan bu imgelem, sanatçının görsel dil ve anlatım bağlamında içinde bulunduğu gelişme ve özgürleşme mücadelesinin simgesel unsurlarıyla zenginleşir.
Bu sergiye ayrıca, radikal biçimleme ve kriz-şok estetiği ile ilişkili siyah-beyaz büyük tuval resimleri eşlik eder. The Machine Paint A. A. Twice adlı 2023 tarihli Antonin Artaud’a karşı duyulan bağlılıkla biçimlenen baş aşağı edilmemiş ikili figür düzenlemesiyle, Marie-Therese in Dinard adlı ayrı bir başka ikili düzenleme burada dikkatleri üzerine çeker. [15-16] Ayrıca Beyond the Rattan Sofa in Wave Form adlı büyük boyutlu çizgi akışıyla elde edilen tuval üzerine desen organizasyonuna Baselitz’in farklı bir yoruma yönelerek renksiz ve çizgisel figüratif bir yönelim içinde oluşturduğu dinamik karmaşa ile Jackson Pollock’a atıflı bir biçimleme olarak bakılabilir. Bu büyük boyutlu ve büyülü düzenek, Bazelitz’in resim pratiğindeki biçimleme özgürlüğünün ulaştığı trajik evreye işaret eder. [17]
Bazelitz‘in baştan bu yana resmin temsili niteliğini kıran biçimsel belirginliği ve dokunsal duyumsamayı canlı tutan bir plastisiteye yakın durduğu ileri sürülebilir. Ayrıca ters resimler stratejisinin de resmi maddiliğini ilk elden gösteren, onu nesne olarak takdim eden, grotesk biçimlemenin fark edildiği bir uygulamaya dönüştürdüğü kesindir. Ağırlık, denge ve düzen konusunda sergilenen bu tahripkâr tavır, resmin kendi fiziksel ayrımına, değişimine, salt biçimsel ve deneysel kurulumuna doğrudan hitap etmektedir.
Georg Baselitz’in 2000’li yıllarda yoğunlaşan kişisel sergilerine; bir üretim sürekliliğinin doğal sonuçlarını gösteren, donanımlı bir dönüştürme gücüne dikkatimizi çeken, sanat tavrının ve düşünce dünyasının kaynak ve kökenlerine dair bilgiler içeren, mutlak tarihsel bir olay-olgu olarak bakmamız gerekir. Paylaşılan görsel dünyanın verdiği heyecanla bu ilişkisel düzlemi fazlasıyla arzuladığı da ortadadır. [18] Birçok vesileyle yüzleştiğimiz yapıtlar üzerinden, Baselitz’e özgü giderek trajik bir hâl alan tasavvuru kavramak ise, hiç kuşkusuz son derece heyecan vericidir.
Mümtaz Sağlam, Copyright © 2024 / All Rights Reserved.
Ayrıca Bakınız: https://saglamart.com/baselitzin-son-sergileri
[8] Georg Baselitz, Darkness Goldness, Kişisel Sergi, White Cube (Mason’s Yard), 4 Ekim -14 Kasım 2020, Londra. https://www.whitecube.com/gallery-exhibitions/darkness-goldness
[9] Georg Baselitz, Spaziergang am Meer, 2021, Tuval Üzerine Akrilik, Dispersiyon Yapıştırıcı, Kumaş ve Naylon Çoraplar, 300 × 400 cm. https://gagosian.com/exhibitions/2021/georg-baselitz-springtime/
[10] Springtime’ın dikkat çeken yapıtlardan bir diğeri için bakınız: Georg Baselitz, Displaced Persons, 2020, Tuval Üzerine Yağlıboya, Dispersiyon Yapıştırıcı ve Naylon Çoraplar, 195 × 310 cm. https://gagosian.com/exhibitions/2021/georg-baselitz-springtime/
[11] Georg Baselitz, The Painter in His Bed, Kişisel Sergi, Gagosian Gallery, 9 Kasım – 22 Aralık 2023, New York. https://gagosian.com/exhibitions/2023/georg-baselitz-the-painter-in-his-bed/
[12] Georg Baselitz, The Painter in His Bed, 2022, Tuval Üzerine Akrilik, Dispersiyon Yapıştırıcı ve Plastik, 300 × 500 cm. The Painter in His Bed, siyah üzerine beyaz gri renklerle çizilmiş dört adet geyik figürünü içerir. Çizgi yoğunluğu-lekesel alanlar ve dinamik hatlarla kurulu, baskıresim estetik bağlamı ve kontrast etkisiyle tamamlanmış büyük boyutlu bir çalışmadır. Baş ve boynuzlarıyla elde edilen adeta kazınarak dokunmuş bir dinamik desen bütünlüğü içindedir.
[13] Georg Baselitz, Johannistriebhirsch, 2023, Tuval Üzerine Yağlıboya, Tebeşir ve Pastel boya, 305 × 240 cm.
[14] Georg Baselitz, A Confession of My Sins,, Kişisel Sergi, White Cube Bermondsey, 10 Nisan – 16 Haziran 2024, Londra.
[15] Georg Baselitz, Marie-Therese in Dinard, 2023, Oil on Canvas, 304×260 cm.
[16] Georg Baselitz, The Machine Paints A.A. Twice, 2023, Oil on Canvas, 305×480 cm.
[17] Georg Baselitz, Beyond the Rattan Sofa in Wave Form, 2023, Oil on Canvas, 300×510 cm. Açık bir şekilde Pollock etkilerini taşıyan bu büyük kompozisyon, 2024 yılında Londra’da düzenlenen A Confession of My Sins adlı sergide yer alır. Bknz. https://www.whitecube.com/artworks/jenseits-peddigrohrsofa-in-wellenform-artauds-schlafzimmer-beyond-the-rattan-sofa-in-wave-form
[18] Georg Baselitz’in burada bahsedilen ve bir akış bütünlüğünü yansıtan sergilerinin dışında, aslında çok sayıda kişsel sergi etkinliğinin içinde olduğu görülür. Sözgelimi, Paris’te Centre Pompidou’da kapsamlı bir sergi olarak düzenlenen Baselitz: The Retrospective (2021) ile Münih’te düzenlenen ve bir saygı gösterisine dönüşen Malelade-Georg Baselitz zum 85. (2023) adlı etkinlik ile yine geçtiğimiz yıl Viyana’da Kunsthistorisches Museum Wien’de düzenlenen, kurgusu nedeniyle ses getiren ve çok tartışılan The Naked Masters adlı sergiden burada bahsedilebilir.
SERGİ KATALOGLARI
Georg Baselitz: A Confession of My Sins, Metin: Martin Grayford, Editör: Honey Luard, 168 sayfa, İngilizce, White Cube Yayını, Londra, Nisan 2024.