natures: fark yaratan deneysel bir yüzey tasavvuru

GÜLAY YAŞAYANLAR

Ekrem Yalçındağ’ın son resimlerinde, monokrom renkli yüzeye transfer edilen soyut doğa imgelerinden hareketle, heterojen bir yapıya doğrudan ulaşılmakta, derinlikli ve geçirgen katmanlar üzerinden Natures serisi daha gerçekçi bir söyleme taşınmaktadır. Burada bakışı aynı anda farklı alanlara yönelten dinamik ve keskin bir algı; yeni işlevlerle yüklü bu fantazmayı, ayrıcalıklı bir temaşa formu olarak düzenlemektedir. Dolayısıyla doğal formlar aracılığıyla biçimlenen bu yeni seri, hem modern zamanlara atıflı bir ihlâl düşüncesi üzerine kurulan, hem güncel mitolojiyle ilişkili, hem de farklı ya da değişmiş bir düzenin temsilidir. 



Ekrem Yalçındağ’ın son resimlerinde belirginleşen çok merkezli yapılanma, bakış açılarının iç içe geçmesini sağlarken, yeni imge düzeninin de eşzamanlı bir şekilde ve hızla kavranmasına neden olur. Özellikle Natures serisinde, panoramik bir bakışı dolaşıma sokan farklı bir tekniğin sunduğu görüntü olanaklarıyla bağımsız imgeleri buluşturan bir temsil anlayışından bahsedilmektedir. Burada ayrıca, Yalçındağ’ın kullandığı imgeleri gözden geçiren, geçmişten gelen tezyine dayalı unsurları daha geri planda tutan, başkalaşmış ve fark yaratan bir sunum hadisesi karşımızdadır.


farklılaşan bir duyumsama zemini

Natures serisini oluşturan resimlerinde Yalçındağ’ın öteden beri kullandığı ikonik imgelerin baskıresim yordamıyla hazırlanan yeni resim alanına eklemlenmesi ve daha doğrusu çelişkili bir akışla temsilin önceliğini farklı bir duyumsal alana kaydırması, dikkat çekici bir gelişmedir elbette. Büyük boyutlu bu resimlerde tekrar edilen imgeler, her seferinde başka bir renk alanında öngörülmekte, başka bir düzenlemeyle yeni bir görsel etkinin yaratılması adına biçimlenmektedir. Özellikle dip yüzeyde kullanılan doğa çıkışlı form ve dokular, resmi betimleyen sahici unsurların daha etkili ve analitik bir kavrayışla algılanmasına neden olmaktadır. Yüzeyin güçlü ve değişken imgelerle kuşatılmasını sağlayarak daha katmanlı, gizemli ve fetiş bir doğal ortamın tasavvuruna imkân tanımaktadır. Bu kurmacada, benzerlik içeren formların eşzamanlı bir şekilde yinelenmesi, değişen görsel etkilere yoğunlaşmamızı sağlar. Dip yüzeyde var olan dokularla (ağaç, yaprak) bezenmiş ortam, sezgisel olarak kavranan ve günümüzde çokça hırpalanan doğayı, herhangi bir yabancılaşma duyumuna neden olmayacak şekilde sunmaktadır.

Bu yüzden Yalçındağ’ın son resimlerinde, monokrom renkli yüzeye transfer edilen soyut doğa imgelerinden hareketle, heterojen bir yapıya doğrudan ulaşılmakta, derinlikli ve geçirgen katmanlar üzerinden Natures serisi daha gerçekçi bir söyleme taşınmaktadır. Burada bakışı aynı anda farklı alanlara yönelten dinamik ve keskin bir algı; yeni işlevlerle yüklü bu fantazmayı, ayrıcalıklı bir temaşa formu olarak düzenlemektedir. Dolayısıyla doğal formlar aracılığıyla biçimlenen bu yeni seri, hem modern zamanlara atıflı bir ihlâl düşüncesi üzerine kurulan, hem güncel mitolojiyle ilişkili, hem de farklı ya da değişmiş bir düzenin temsilidir. 


yeni bir mekân matrisi yaratmak

Natures ile ulaşılan bu yeni açılımda, resim yüzeyinin tanziminde ve imge dağılımında yeni bir eylem bilinciyle uyuşan dinamik bir değişim problematiği devreye sokulmaktadır. İyi temellendirilmiş diyalektik bir ilişkinin kodlarını belirleyen düşünsel bir sorgulamayla, yüzeyde konumlanan formların mesafe olasılıkları hesap edilerek, parçalı imgelerin seyir halinde olduğu yeni bir mekân matrisi yaratılmaktadır burada… Bir evren boşluğunu andıran ağaç dokusu ya da yaprak siluetiyle kaplanan yüzeyde, yuvarlak formların hem birbirinden yalıtılmış hem de birbirine eklemlenmiş konumları gibi, bakışı hareketlendiren düzlemler tanzim edilmiştir. Dahası, mevcut temsilin farklılaşmış olasılıklarından biri üzerinde karar verilmekte ve bütünleyici müdahalelerle, alışılmış kurgusal düzenlemelerin görsel karakteri adeta ters yüz edilmektedir. Böylece, düzensizlik esasıyla ulaşılan aritmik bir yapılanma ve kavramsallaştırma kaygısıyla gelişen yeni bir gidişatın rotası oluşturulmaya çalışılmıştır.

Ve/fakat Natures serisinde, her resimde varlığını sürdüren temel imgelemin; zamana, mekâna göre şekillenen ve zihinde yeni auralar oluşturan özgürleşmiş bir bakışa ve ifade gücüne sahip olduğunu da belirtmek gerekir. Hiç kuşkusuz bu bakış; tekrar eden imgeleri Deleuze’cü bir mantıkla dönüştürmekte ve yeni bir kılığa sokmaktadır. Bu sayede her resmi; mevcut zamanı imleyerek ekolojik tartışmalara teğellenen duyarlı ve bir o kadar da deneysel bir yüzey tasavvuru olarak nitelemek yanlış olmaz.

Dolayısıyla Natures serisini bütünleyen resimlere özgü psikolojik ve organik bir derinlikli alan fikri, şimdiki zaman uyaranı olarak öne çıkmakta ve heterojen alanı kuşatmaktadır. Bu fikri geliştiren her uygulama ise, yine el yordamıyla biçimlenen alanda, kararlı bir bilinçdışını yansıtan haz/tutku vurgusu gibidir. Örneklemek gerekirse; aritmik bir şekilde gelişen ve genel düzenlemeye dahil edilen, geçmiş zamana dair bildirimlerle yüklü yuvarlak sembolik biçim-alanlar, hem hazcı öznel deneyimlerin sürekliliğini ifade etmekte, hem de doğanın büyülü bir parçasına dönüşen esaslı bir referans arşivini temsil etmektedir.


Gülay Yaşayanlar, Copyright © 2023, Tüm hakları saklıdır. / All Rights Reserved.

Ayrıca Bakınız: https://saglamart.com/ekrem-yalcindag-iptal-edilmis-bir-zamanda-sonsuz-bir-yineleme

Ekrem Yalçındağ (1964) Frankfurt, Berlin ve İstanbul’da yaşıyor ve çalışıyor. 1993 yılında İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü’nü tamamlar. 1994-1999 yılları arasında Frankfurt am Main’deki Städelschule’de Hermann Nitsch ve Thomas Bayrle ile sanat hayatına devam eder. 1990’lı yılların ilk yarısında resimlerinde sıklıkla kullandığı karakteristik soyut çiçek formlarını bulur ve geliştirir. Soyut, dekoratif ve geometrik öğelerle ilgilenmeye başlar, ayrıca duvar resmi uygulamalarına da ilgi duyar. Infinity, Camouflage, Sokaktan İzlenimler, Renkli Siyahlar ve son olarak Natures gibi serilerinde çok sayıda resim üretir. Monokromun olanaklarını keşfetmeye devam edereki kırmızı ve yeşil renklerde eserler yaratır. 2020 yılında Infinity serisi için geliştirdiği renk tekniğini, uzamsal derinlik algısını görünür kılan yuvarlak biçimli tuvallere de uygular. Ekrem Yalçındağ, son çalışmalarında ise, doğanın formlarını temsil eden eski işini uygularken, teknik repertuarını önemli ölçüde genişletir: Dev boyutlu tuval düzenlemelerinde, yağlı boya tekniğini ahşapbaskı ve serigrafi ile birleştirir. Bu eserlerini ilk kez Viyana’da Kunstforum Wien’de ve Dubrovnik Modern Sanatlar Müzesi’nde sergilemiştir. [https://www.ugdubrovnik.hr/en/index.php?file=exhibitions/the-museum-of-modern-art-dubrovnik]