selma gürbüz için üç yazı / ferit edgü

MÜMTAZ SAĞLAM

Selma Gürbüz resmine yönelik Edgü’nün oluşturduğu üç yazı, aslında oluşturduğu paralel bir düzlemde ürettiği bağımsız, kopuk ve süreksiz metinlerden-okuma notlarından oluşur. Duyumsadığı görsel verileri kullanarak, sanki benzer bir dünyayı/âlemi tasavvur etmektedir. Alışılmış eleştirel bir yaklaşım değildir bu. Ve bu hâliyle, edebiyatın alanında kalan bir denemenin, özgün şiirsel metnin kurulumu söz konusudur.



Ferit Edgü; açık söylemek gerekirse, Selma Gürbüz’ün resimlerine sinen tılsımlı, mistik boyuta büyük yakınlık duyar. Gürbüz’ün suretleri, ona göre saklı ve durağan bir zamana aittir. Farklı bir derinlik anlayışı içinde dizilen, gölge olarak resimlenen yabanıl varlıkları kapsamaktadır. Gürbüz’ün resimlerini çevreleyen referans alanıyla, karanlık ve tuhaf, bu düşsel bir evrenle uğraşmaktan sanki haz duyar. Bulduğu aralıklardan bu evrene sızarak; bu özel suretler, gölgeler ve varlıklar âlemiyle ilgilenir. Sözcükleriyle dahil olduğu bu ortamı, gerçeküstücü-fantastik bir uzam olarak betimleyerek, mevcut görselliği ya da ikonografik yorumu, baskıresim estetiğinin karanlığıyla ilişkilendirir.


selma gürbüz için üç düzyazı – üç şiir

Ferit Edgü, 2013 yılında Selma Gürbüz[i] için kaleme aldığı üç yazıyı, sanatçının resimleriyle birlikte tek kitap hâlinde yayınlar.[ii] 2003 tarihli Büyüler&Tılsımlar adlı uzun bir düzyazı-şiir düzeni içinde akan ilk metin, Gürbüz’ün resimlerindeki düşsel dünyayı oluşturan yaratıkları, hayalet, cin ve perileri, karanlık ya da gri büyüleri konu edinir. Gürbüz’ün düş dünyasını, Siyah Kalem’in figürleriyle, Karagöz’le, şamanlarla, falnâme ve yıldıznâmelerle ilişkilendirir. Edgü, Gürbüz’ün resimlediği varlıkların dağınık hâlini, çelişkili bir bütünlük içinde değerlendirdiğini ileri sürer. O yüzden bunları, özgün bir mitoloji ve etnografya üzerinden, karanlık bir geçmişten günümüze taşımayı düşünür, çözümlemeye ve anlamlandırmaya çalışır.

2004 yılında kaleme aldığı Cin&Peri adlı ikinci metin de yine Gürbüz’ün resminde siyah-beyaz imgeler halinde dizilen cin ve peri olarak nitelediği yaratıklarına bir bakışı içerir. Pagan kültüne atıflı bu düzenlemeleri tamamlayan kuşlara (ala karga, kuzgun, papağan, anka ve simurglara) dikkati çeker.[iii]

Gürbüz için üç yazı adlı risale boyutundaki kitapçıkta yer alan üçüncü metin ise, Uzun Gece, Uzak Yolculuklar adını taşır. 2012 tarihli bu yorum da aynı şekilde; resimlerin isimleri üzerine kaleme alınan, resmin kendi varoluş öyküsünün peşine düşen bir metindir. Bu şekilde resimle arasındaki boşluğun kalktığını, bir özdeşlik hâlinin oluşmaya başladığını düşünen Edgü; adeta o dünyaya giriş yapmakta ve orada kalmayı denemektedir.[iv]

Üçüncü yazı aslında başlı başına bir şiirdir. Şiir bütünlüğü, ritmi ve akışı içindedir. Şiiri baskın hâle getiren bir yoğunluk ve düzen ya da dizilime sahiptir. Hem görsel açıdan, hem de ifade biçimi olarak belirgin bir değişim içinde, kendi söylem ayrıcalığını yaratmaktadır. Ritmik sözcük tekrarlarının yarattığı ses ahengi, yine karanlıktan gelen ya da beslenen bir duyumu ve imgelemi anlatmaktadır burada…

Edgü’nün, Selma Gürbüz resmine yönelik metinleri aslında oluşturduğu paralel bir düzlemde, bağımsız, kopuk ve süreksiz metinlerden-okuma notlarından oluşur. Duyumsadığı görsel verileri kullanarak, sanki benzer bir dünyayı/âlemi tasavvur etmektedir. Alışılmış eleştirel bir yaklaşım değildir bu. Ve bu hâliyle, edebiyatın alanında kalan bir denemenin, özgün şiirsel metnin kurulumu söz konusudur.


Mümtaz Sağlam, Copyright © 2022, Tüm hakları saklıdır. / All Rights Reserved

Ayrıca Bakınız: https://saglamart.com/penturde-yenilenme-arayislari-1970li-yillar-ve-sonrasi

[i]       Selma Gürbüz (1960-2021) İstanbul’da doğan Selma Gürbüz, sanat eğitimine 1980 yılında İngiltere’deki Exeter College of Art Design’da başladı. 1984 yılında Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü’nden mezun oldu. Paris, Roma, Buenos Aires ve Barselona başta olmak üzere, Japonya’nın farklı şehirlerinde de birçok sergiye katılan Gürbüz’ün yapıtları, Londra’daki The British Museum, Paris’teki Galerie Maeght Koleksiyonu, İstanbul Modern, Ankara Resim Heykel Müzesi gibi farklı koleksiyonlarda yer buldu. “Sanat pratiğinde hem doğu kültürüne hem de batı kültürüne ait ögeleri bir arada kullanarak, onlar arasında beklenmedik ilişkiler kuran Gürbüz, iki kültüre ait konu ve teknikleri ustalıkla yanyana getirir. Bir yandan İran, Hint, Türk minyatürü, uzakdoğu sanatı ile ilişki kurarken, Batı resminin ögelerine de aşinadır ve yapıtlarında kullanır. Tuval üzerine yağlıboya çalışmalarıyla birlikte, 1980’li yıllardan bu yana çalıştığı el yapımı kâğıt üzerine mürekkep uygulamaları, kendine özel bir renk skalası kullanarak ürettiği optik ilüzyon, ışık ve gölge oyunları, rüya ile gerçeklik arasında bir dünyaya kapı açan sembollere, figürlere, desenlere ve motiflere hayat verir. Uzun yıllardır pratik ettiği nefes tekniğiyle yapıtlarını üreten sanatçı, bu yaratım sürecini resmin içinde kaybolup, onun bir parçasına dönüştüğü bir meditasyon seansına benzetir.

Bkz. Selma Gürbüz: Dünya Diye Bir Yer/This Place We Call World, İstanbul Modern Sanat Müzesi, 5 Kasım 2020-1 Ağustos 2021, İstanbul. [https://www.istanbulmodern.org/tr/sergiler/gecmis-sergiler/selma-gurbuz-dunya-diye-bir-yer_2551.html]

[ii]      Ferit Edgü, Selma Gürbüz İçin Üç Yazı, (Sanatçının Desenleriyle) Sel Yayıncılık/Geceyarısı Kitapları, I. Basım, Ocak 2013, İstanbul. Bu kitapta yer alan metinler, Gürbüz’ün farklı mekân ve zamanlarda düzenlediği sergileri nedeniyle hazırlanan kataloglarda yayınlanmıştır.

[iii]      Selma Gürbüz, Cin ile Peri, (Sergi kataloğu), Metin: Ferit Edgü, Galeri Apel Yayını, İstanbul 2004.

[iv]      Bkz. Selma Gürbüz, Uzun Gece, Uzak Yolculuklar / Long Night, Faraway Voyages, Metin/Text: Ferit Edgü, Selma Gürbüz, Çeviri: Caroline Stockford, Rampa İstanbul Yayınları, Ocak 2013 İstanbul. Selma Gürbüz, Uzun Gece, Uzak Yolculuklar / Long Night, Faraway Voyages, Kişisel Sergi, Rampa İstanbul, 5 Ocak-9 Şubat 2013, İstanbul.