binbir bedros / otoportreler

MÜMTAZ SAĞLAM

Binbir Bedros/Otoportreler serisinde, dramatik açıdan iri ve kaba gözlerle daralmış çene arasına sıkışan suret, ikonik atıflarla kendi özel bağlamını oluşturur. Bu kapsamda uygulanan pek çok soyut gösterim, portreye ilişkin bariz göstergeleri akla getirecek ölçüde doku ve yüzey görselliğini ihmal ederek, adeta yüzeyin arkaik bağlantı ve göndermelerinin gerisine iteler. Bu yönüyle Binbir Bedros otoportreleri, psişik bir yükle, derinlikli ve boyutlu hale gelir. İleri derecede yoğun ve şiddetli bir bildirimin, soyut-dışavurumcu bir enerjiyle açığa çıkardığı, bireysel bir içe bakışın topraksı dokuyla uzlaştığı bir sonuçtur ayrıca bu…



Bedri Rahmi Eyüboğlu[i], resimlerinde 1940’lı yıllardan itibaren geleneksel halk sanatlarına özgü motifleri kullanır. Böylelikle Doğulu bir üslûplaşma süreci içine giren sanatçı; ritmik düzen kaygılarını da öne çıkaran bir yaklaşımla Anadolu’ya ilişkin zengin bir tematik kapsam oluşturur. Eyüboğlu’nun halk sanatı motifleriyle uyguladığı modernize edilmiş şematik kompozisyonlar, duvar resmi ve seramik teknikleriyle de çeşitlenerek yaygınlık kazanmıştır. Motifleri, kendi iç disiplinlerini koruyarak yöresel karakterine uygun bir şekilde basitleştirerek yineleyen Eyüboğlu, kısmen hat kaligrafisinin görsel niteliklerini de çağrıştıran etkili düzenlemeler oluşturur. 

Bu süreçte Bedri Rahmi Eyüboğlu, bulduğu her türlü malzemeyi ve karşılaştığı her yüzeyi, kendi üretim sürecinin bir parçası haline getirmekte, yeni ve deneysel teknikler kullanarak özgün, farklı ve yeni sonuçlara ulaşabilmektedir. Özellikle sert ve dayanıklı yüzeyleri, adeta sınır ihlâllerine dönüşen marjinal yorumları için tercih etmekte, basit ve doğrudan bir aktarımla nakış geleneğine atıflı görsel verileri, yüzey tasarımının bir parçası haline getirmektedir.


binbir bedros/otoportreler

Yazar ve yayıncı Ferit Edgü, 1975 yılında vefat eden Bedri Rahmi Eyüboğlu’na ait beş kitap çalışmasını kısa aralıklarla yayınlar. Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’nde öğrenim gördüğü iki yıl boyunca atölye hocalığını yapan Bedri Rahmi Eyüboğlu’na olan saygısını ve bağlılığını bu şekilde ifade eder. Binbir Bedros/Otoportreler[ii], Yaşadım[iii], Babatomiler[iv] ve Karadut[v] adlı özenli baskıları ve özgün tasarımlarıyla dikkatleri çeken bu kitaplar, Ada Yayınları Sanat Kitapları dizisinin de ilk örnekleri arasındadır. Edgü’nün erken dönem yayıncılık coşkusunu yansıtan Sanat Dizisi kitaplarının, ayrıca Bedri Rahmi Galerisi’nde düzenlenen sergilerle birlikte tanıtılması da son derece yenilikçi bir uygulamadır.[vi] 

Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun otoportrelerini içeren Binbir Bedros, farklı renkte kağıtların ve ikiye katlanmış sayfa tekniğinin kullanıldığı, yakaladığı biçimsel kaliteyle sanatçı kitabı tanımlamasını hakeden nitelikli ve öncü bir çalışmadır. Edgü’nün kısa bir metinle eşlik ettiği bu otoportre dizisi, çok yönlü bir şair, yazar ve ressam kişiliğin yaratma coşkusunu, malzeme ve yüzeyle giriştiği iflâh olmaz ilişkiyi net bir şekilde ifade etmektedir.


deforme edilmiş bir imge dolayımında otoportre

Bedri Rahmi’nin,dikdörtgen yüzeyin kenarlarına sıkışan, tüm alana yayılarak düzleştirdiği her otoportre, çizgisel bir taramayla oluşan doku ve patine edilmiş katmanlı yüzeyle özdeş, soyut ve absurd arasında kalan bir düzenlemedir her şeyden önce. Neredeyse tuvali öteleyen bir yalınlık içinde, tuhaf bir duygusal yorum olarak karşımızda belirir. Dramatik açıdan iri ve kaba gözlerle daralmış çene arasına sıkışan suret, ikonik atıflarla kendi özel bağlamını oluşturur. Bu kapsamda uygulanan pek çok soyut gösterim, portreye ilişkin bariz göstergeleri akla getirecek ölçüde doku ve yüzey görselliğini ihmal ederk, adeta yüzeyin arkaik bağlantı ve göndermelerinin gerisine iteler. Bu yönüyle Binbir Bedros otoportreleri, psişik bir yükle, derinlikli ve boyutlu hale gelir. İleri derecede yoğun ve şiddetli bir bildirimin, soyut-dışavurumcu bir enerjiyle açığa çıkardığı, bireysel bir içe bakışın topraksı dokuyla uzlaştığı bir sonuçtur ayrıca bu…

Aynı şekilde Binbir Bedros’ta yer alan desenler de, bu üretim hızının ve enerjinin aynı şekilde yansıdığı küçük boyutlu, daha doğrudan ve içtenlikli bir çizim sürecinin örnekleridir. Yer yer metal gravür efektlerini anımsatan çizgi yoğunlukları yine, göz, burun ve daraltılmış çene-ağız bölgesi ile sola bakan tipik otoportre vurgularının ezberden temayüz ettiği ve nakşedildiği ürünlerdir. Yine aynı şekilde; esnek ve kırık ya da kısa çizgilerle, deforme edilmiş bir imge dolayımında elde edilen görsel bütünlük ve portre vurgusu, son derece özel ve benzersiz bir uygulamaya dönüşmektedir.


Mümtaz Sağlam, Copyright © 2022, Tüm hakları saklıdır. / All Rights Reserved

Ayrıca Bakınız:https://saglamart.com/ferit-edgu-ve-sanatcilariferit-edgu

[i]       Bedri Rahmi Eyüboğlu (1911-1975) Lise yıllarında Zeki Kocamemi’nin öğrencisi olmuştur. 1929 yılında Devlet Güzel Sanatlar Akademisine girmiş, Nazmi Ziya Güran ve İbrahim Çallı atölyelerinde öğrenim görmüştür. Eğitimine bir süre ara vererek Fransa’ya gitmiş ve André Lhote Atölyesinde resim çalışmalarına devam etmiştir. 1936 yılında Akademi mezuniyetini izleyen yıllarda d Grubu sergilerine katılmıştır. Yazar ve şair kimliğiyle de tanınan Eyüboğlu, uzun yıllar Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’nde öğretim üyeliği yapmıştır.

[ii]      Bedri Rahmi Eyüboğlu, Binbir Bedros/Otoportreler, Sunu: Ferit Edgü, Ada Yayınları, Yapım: Data A.Ş., Basım: Grafik Sanatlar Matbaası, Kâğıt: Avrupa 120 gr ofset kâğıdı, 61 sayfa, Mart 1977, İstanbul.

[iii]      Bedri Rahmi Eyüboğlu, Yaşadım, (Şiirler-Resimler), Ada Yayınları, Basım: Hilal Matbaacılık, 97 sayfa, 1977, İstanbul.

[iv]      Bedri Rahmi Eyüboğlu, Babatomiler, Sunu: Ferit Edgü, Ada Yayınları, Yapım: Data A.Ş., Basım: Kaya Basımevi, 20 sayfa, 1978, İstanbul. (Bedri Rahmi Galersinde düzenlenen Babatomiler adlı sergi eşliğinde yayınlanmıştır.)

[v]      Bedri Rahmi Eyüboğlu, Karadut, (Şiirler), Sunu: İlhan Berk, Ada Yayınları, 50 sayfa/Resimli, 1979, İstanbul.

[vi]      Bedri Rahmi Galerisi, Narmanlı Yurdu, Numara 390, İstiklâl Caddesi, Tünel/İstanbul adresinde bulunan ve Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun vefatından önce atölye olarak kullandığı bir mekândır. Avni Arbaş, Aliye Berger, Bedri Rahmi Eyuboğlu, Yüksel Arslan, Fikret Muallâ sergileri, kitap yayınıyla eşzamanlı olarak burada düzenlenmiştir. Sergilerde sanatçı kitaplarının yapısına ve tasarımına uygun olarak hazırlanan afiş ve davetiyeler ayrıca dikkat çekicidir.