SANATÇI

ömer uluç

dirimsel bir imgelem ve nesne-heykeller

GÜLAY YAŞAYANLAR

"

Ömer Uluç; aykırı ama tutarlı bir düzlemde, karmaşanın biçime dönüştüğü brutal malzemeyle kırılgan bir dünya algısını şekillendirmektedir. üst üste kıvrılan ve genleşen sıradan malzemenin yarattığı olanaklarla, şekilsiz hizalanmalar oluşturmakta, bu nesne-heykellere kimlik atfederek direnç kazandırmaktadır. Aslında burada, saf bir aura, güçlü bir ihlâl psikolojisi tarafından manipüle edilmektedir. Sıradan malzemelerle abject ve enerjik bir takım varlıklar/yaratıklar ve zamandışı canavarlar, zihinden ayıklanarak absürd bir biçimde görünür kılınmaktadır.

Ömer Uluç nesne- heykeller

  Ömer Uluç, Hindustan I, Ayrıntı/Detail, 1999, Ahşap Üzerine Karışık Teknik/Mixed technique on wood, 186×275 cm

Ömer Uluç’un sanatının tüm evrelerinde ortaya çıkan, geçmişten gelerek şimdiki zamanı niteleyen ve hızla çoğalan melez imgeler, kolektif bir nitelik ve yoğunluk içindedir. İstanbul Modern’de düzenlenen Ömer Uluç: Ufuk Çizgisinden Öteye / Beyond to Horizon adlı retrospektif sergide de açıkca görüleceği üzere, sanatçının tuvalden heykelsi formlara ve yerleştirmelere kadar uzanan özgün deneysel üretim süreci, bu tür bir saptamayı mümkün kılmaktadır. (1)

 

paradoksal bir konumlandırma arayışı

Ömer Uluç’un sanatı; durmaksızın çeşitlenen bir imge arayışının, tam olarak açıklanamayan nedenselliklerle yüklü ve bilinçdışına yön veren psikolojik unsurların ikâme edildiği geniş bir alana sahiptir. Uluç; bu imgelemin karmaşık boşluğunda, ayrıksı hatlara yönelerek yeni keşifler yapmakta ve marjinal bir konumda kendi varoluş gerçekliğini sorgulamaktadır. Nitekim; ayırt edilebilir soyut-figüratif bir zihinsel organizasyona dönüşen bu imge üretimi; birbirinden bağımsız nesne, insan ve hayvan figürleriyle şekilsiz içsel kütlelerden oluşan değişken, bağımsız ve anlamı reddeden bir yapılanma içindedir. Ayrıca; imgeleri, anlam dışı bir kodlamayla öne çıkaran ve hiyerarşik olmayan bir konumlandırma psikolojisinin eşliğinde gelişen bir eklemlenmeden de söz edilebilir burada. Çoğu zaman tuvalden dışarıya sarkan, çok parçalı ayrıksı unsurların kışkırtıcı bağlantılarıyla kurulan; biyolojik, psikolojik, mantıksal ve aynı zamanda gerçeküstücü niteliklerin belirlediği bu düzlem, dokunsal bir duyumsamayı öneren paradoksal bir konum bildirimi içindedir. Burada her imge, ruhsal bir bakış alanının denetim ve kontrolünde gelişen, keskin bir algıyla yakalanabilen ve keşfedici deneyimlere açık devingen birer enerji kütlesine dönüşmektedir. 

Bu kapsamda; halat, hortum, metal ya da plastik boru gibi sıradışı nesneler, dönüştürülmüş ikonik duruşlara sahip, estetik bir ürün-sonuç olarak karşımıza çıkarılmaktadır. Bir ilişkisel ağın göstergesel beyanına dönüşen bu yaratıcı eylemde; özellikle nesnelerin yüklendikleri içerik ve maruz kaldıkları aşırı biçimlendirme itibariyle taşıdıkları öneme vurgu yapılmaktadır. Söz konusu imge-nesneler; tuval yüzeyinde konumlanan bir bebeğe, kedi ve köpek figürüne ya da bir cine dönüşerek, kültürel yapıyla ilişkili ironik göndermelerde bulunmaktadır. Nihayetinde Uluç; bilinçdışında düğümlenmiş, katmanlaşmış ve ayrımlarının keşfedilmesini talep eden bu formlarla, dış dünyanın denge ve değişmezlikleri arasında gidip gelen yeni bir ilişkisel içerik modeli önermektedir.

Bknz.

1  Ömer Uluç: Ufuk Çizgisinden Öteye / Beyond the Horizon, Retrospektif Sergi, Küratörler: Öykü Özsoy Sağnak, Nilay Dursun, Asistan Küratör: Naz Uğurlu Benek, 21 Mart – 12 Aralık 2025 İstanbul Modern, İstanbul. 

Ömer Uluç, Yatan Kadın / Reclining Voman, Ayrıntı / Detail, 1999, Karışık Teknik Uygulama / Mixed Technique, 70x140x50 cm.

sürekli çoğalan dirimsel bir imge yığını

Öte yandan, Ömer Uluç’un imge-nesneleri, içine bükülen ve katmanları birbiriyle örtüşen bir geçirgenlik içindedir. Tıpkı organlar arası benzerlikleri çağrıştıran ve sürekli çoğalan dirimsel bir imge yığınının farklılaşan parçacıkları gibidir. Adeta bir otomasyona ya da bilinçli tesadüflere bağlı olarak gelişen bu biçimlendirme modeli, brutal malzemelerle şekillenen bir zihin-beden çakışması içindedir. Şeylere dair üretilmiş olan bu üç boyutlu sanat nesneleri, iç içe geçmiş organik formların kavramsal bir karşılığıdır. Her durumda, Uluç’un, tuval dışına savrulan ve bağımsız heykeller hâline gelen bu işleri, farklılaşan ve kompleks bir yapıya bürünen amorf kütleler olmakla birlikte, zihinsel bir organizasyonun bileşenlerini ifşa eden ya da sıradışı malzemelerin mesafeli psişik bağlantılarıyla kurulan ikonik birer varlıktır. 

Dahası Uluç; aykırı ama tutarlı bir düzlemde, karmaşanın biçime dönüştüğü brutal malzemeyle kırılgan bir dünya algısını şekillendirmektedir. Ve üst üste kıvrılan ve genleşen sıradan malzemenin yarattığı olanaklarla, şekilsiz hizalanmalar oluşturmakta, bu nesne-heykellere kimlik atfederek direnç kazandırmaktadır. Aslında burada, saf bir aura, güçlü bir ihlâl psikolojisi tarafından manipüle edilmektedir. Sıradan malzemelerle abject ve enerjik bir takım varlıklar/yaratıklar ve zamandışı canavarlar, zihinden ayıklanarak absürd bir biçimde görünür kılınmaktadır. 

 

anlık performatif eylemler

Ömer Uluç’un sanat yaklaşımında, biçimleri belirleyen kodlar sürekli yenilenmekte ve dışsal algıların bütünleştirdiği psişik ama heterojen bir ortamda biçimlenen özgün bir anlık performatif eylemler dizisi ortaya çıkarılmaktadır. Dolayısıyla bu imge popülasyonu ya da nesne heykeller dizilimi, hiyerarşik olmayan bir şekilde sarmallanan katmanlarıyla genleşerek muğlak alanları biçimleyen yeni bir estetik güce kavuşturulmaktadır. Bu kapsamda biçimlendirilmiş plastik ürünler, kendi şekilsiz alanlarında yaratılan boşluklar ve deliklerle (göz), bir takım karanlık içsel varlıklara dönüştürülmekte ve yeni tipolojiler bağlamında hızla çoğalmaktadır. Unutmamak gerekir ki, bağımsız fiziksel bir yapılanma olarak beliren bu (heykelsî) formlar, bulundukları ortama hızla alışmakta, güçlü bir imgelemi ve dış dünyayı bütünleyen sorgulayıcı bir iradenin bulanık karşılıkları olarak vücut bulmaktadır.   

Gülay Yaşayanlar  Copyright © 2025, All Rights Reserved

prof. gülay yaşayanlar Sanatçı, sanat yazarı ve küratör. Plastik sanatlar alanında gündemde olan konular, kuramsal tartışmalar ve öne çıkan sanatçı tavırları ile ilgili çok sayıda yayını bulunmaktadır. İzmir ve Londra’da yaşıyor ve çalışıyor.

ÖMER ULUÇ SAGLAMART’TA

SON YAPITLARI ÜZERİNE

Ömer Uluç nesne- heykeller

Ömer Uluç, Mazo/Mazo, 2002, Kauçuk üzerine karışık teknik/Mixed technique on rubber, 65x50x33 cm.

Son sergilerinde artık iyice belirginleşen düzenleme eğilimi ve hazır nesne tercihi göz önüne alınınca, Ömer Uluç resminde ifade/üslûp sorununun iyice farklılaştığı görülür. Soyutlama eğilimli bu resim yaklaşımında nesne, hem kendi için, hem kendi başına ve hem de resim için, görsel bir metafor olarak tüm cisimsel haliyle ortadadır. Bu evrede Uluç'un betimleme düzeyindeki "gerçekçi" boyutu öne çekmek, tekil yapılarla resmi kuşatan bu minimal kompozisyon anlayışının nesne yorumunu; yapısal bütünlük açısından değerlendirmek yerinde olur. Aslında, Ömer Uluç'un 1990'lı yılların sonunda resme resmin dışını katma girişimi, tuval dışına itilen figürün (yapıntının) fiziksel gerçekliğini resme katarak oluşturduğu ve (gerçek olduğu için) gerçekçi duran rölyefsi etki, bu gelişmenin ara evresidir hiç şüphesiz. Özellikle kare formatlı tuvallerin köşelerinden aşan bu yapıntılar, resmi niceliksel açısından da bir olasılıklar tartışması alanına çekmektedir.

ÖMER ULUÇ

TAVANARASI RESSAMLARI

1950 yılında, Nuri İyem, Ferruh Başağa ve Fethi Karakaş, Beyoğlu; Asmalımescit Sokağı'ndaki, S. Önay apartmanının çatı katını atölye olarak kiralar. Resim kursları verilen bu mekânda, Tavanarası Ressamları adlı bir kümelenme oluştururlar. Erdoğan Behnasavi, Baha Çalt, Atıfet Hançerlioğlu, Ömer Uluç, Haluk Muradoğlu, Ümit Mildon, Vildan Tatlıgil, Atıf Yılmaz gibi değişik alanlarda öğrenimlerini sürdüren ve resmi bu atölyede öğrenen Tavanarası Ressamları, ilk sergilerini 1951 yılı Mayıs ayında Fransız Konsolosluğu’nda açar.

HALAT, HORTUM VE METAL BORULAR

Ömer Uluç, 1990'lı yılların sonunda başlayan resme resmin dışını katma girişimiyle, aslında tuval dışına itilen figürün fiziksel gerçekliğini resme katmaktadır. Gerçek olduğu için, gerçekçi duran bu rölyefsi etki, aşırı bir biçimleme eylemidir hiç kuşkusuz. Özellikle kare formatlı tuvallerin köşelerinden taşan bu tasavvurun hemen ardından karşımıza çıkarılan halat, hortum ya da metal borular ile elde edilmiş heykelsi üretimlerin, Uluç'un sanat tavrını zenginleştiren önemli görsel katkılara dönüştüğü ortadadır.

aykırı göstergeler düzeni

Ömer Uluç'un baştan beri varlığını koruyan nesne/figür yorumundan, derinliksiz resim düşüncesine öncelik veren bir bakıştan söz etmek gerekir. Bu yaklaşımda; kısmen okunur imgeleri içeren resim yüzeyi; düzlemsî karakterinde sonuna dek ısrar etmektedir. Dış dünyayla ilişkisi sınırlı görünen nesne/figür yapılanmasında, konusuz bir resmi öneren ironik uyarılar da gizlidir. Neredeyse konu açılımının önüne set çeken bir aykırı göstergeler düzeni özenle seçilmektedir

ÖMER ULUÇ RETROSPEKTİFİ

UFUK ÇİZGİSİNDEN ÖTEYE / 2025

Ömer Uluç nesne- heykeller

Ömer Uluç, Kedi ve NişanlısıCat and Fiancee, 1998 (Ayrıntı / Detail), Dr. Nejat F. Eczacıbaşı Vakfı Koleksiyonu / Dr. Nejat F. Eczacıbaşı Foundation Collection, İstanbul Modern Sanat Müzesi / Uzun Süreli Ödünç / Istanbul Museum of Modern Art / Long Term Loan.

MUSEUM EXHIBITION

ömer uluç: ufuk çizgisinden öteye / beyond the horizon

Sergi, Küratörler: Öykü Özsoy Sağnak, Nilay Dursun, Asistan Küratör: Naz Uğurlu Benek, 21 Mart – 12 Aralık 2025 İstanbul Modern, İstanbul. 

Ömer Uluç’un sanat pratiğinde öne çıkan farklı ifade biçimlerini çeşitli temalar altında bir araya getiren sergi, üretim tarihi 1960’lardan 2010’a kadar yayılan kapsamlı bir seçkiye yer veriyor. Kâğıt üzerine desen ve çizimden tuval üzerine akriliğe, kolajdan heykele birçok disiplinden örnekler barındıran sergide, Uluç’un kauçuk, keçe, alüminyum, akrilik levha, PVC ve polyester gibi malzemelerle ürettiği çalışmalar da izleyiciyle buluşuyor. Ömer Uluç: Ufuk Çizgisinden Öteye, insanlık ve evren arasındaki karmaşık ilişkiyi irdeleyerek, döneminin geleneksel sınırlarını aşan sanatçının 300’ün üzerinde yapıtını sunuyor, zaman ve mekân ötesi bir deneyimle, Uluç’un yaratıcı dünyasını keşfe çağırıyor.  

KİTAP – KATALOG YAYINLARI ve AFİŞLER

Ömer Uluç

Ömer Uluç, Galeri Artist Yayını, 235 sayfa, Türkçe, Editörler: Mukadder Şimşek ve Zeki Umay, Tasarım: Ömer Uluç, Karton Kapak, İstanbul, Nisan 2002.  

Ömer Uluç

Ömer Uluç, Söyleşi Afişi,  Organizasyon: Mümtaz Sağlam ve Zeki Umay, Tasarım: Hakan Kırdar, DEU GSF Resim Bölümü, 14-15 Mayıs 2002 İzmir.

Ömer Uluç

Ömer Uluç, 1993-1994-1995, Metin: John Berger, Görüşme: Carole Boulbés, Galeri Nev Yayını, Türkçe-İngilizce, Çeviri: V. Kanetti ve Gönül Çapan, Karton Kapak, 65 Sayfa, İstanbul, 2010.  

Ömer Uluç, Heves Kuşu Durmaz Döner, Bird of Desire Circles Without End, Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık, Türkçe-İngilizce, 336 sayfa, Ciltli, Hardcover, İstanbul, Haziran 2005.  

Ömer Uluç

Ömer Uluç, Painting+Sculpture, Editör: Veysel Uğurlu, Metin: Robert C. Morgan ve Turgut Cansever, Çeviri: Robert Bragner, Tasarım: 2 Tasarım, Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık, İngilizce, Karton Kapak, İstanbul, Ekim 1999.  

ömer uluç kitabı

Ömer Uluç / Umut Burnundan Dolaşarak, Söyleşiler, Alef Yayınları, Genişletilmiş 2. Basım, Türkçe, 412 sayfa, Karton Kapak, İstanbul, Ekim 2019.  

Ömer Uluç, Aralıkta Gidip- Gelmeler / To and Fro in the Space in Between, Metin: Mine Haydaroğlu, Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık, Türkçe-İngilizce, Karton Kapak, İstanbul, Ocak 2006.  

Ömer Uluç, 1995-1996-1997, Metinler: John Ash ve Ahmet Soysal, Çeviri: Yurdanur Salman, Tasarım Konsepti: Ali Taran Creative Workshop, Yapı Kredi Kültür Merkezi Yayını, Türkçe-İngilizce, Karton Kapak, İstanbul, Nisan 1997.  

Ömer Uluç, Armalar-BrassonGaleri Nev Yayını, Schoeller kağıda ipekbaskı tekniğiyle basılmış sanatçı imzalı 100 nüsha, ciltlenerek çoğaltılmıştır.  (Katkıda Bulunanlar: Ali Artun, Haldun Dostoğlu, Ali Gültekin) Ankara Kasım 1985. 

Ömer Uluç

Ömer Uluç, Parçalanmanın Kimyası / The Chemistriy of Fragmentation, Sağ El, Sol El Desenleri – Right Hand, left End Drawings, Metinler: R. Morgan, O. Koçak, M. Başaran, A. Sönmez ve diğerleri, Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık,  Türkçe-İngilizce, Karton Kapak, İstanbul, Kasım 2009.  

ömer uluç

Ömer UluçDönemler Dönüşümler, 1969-2006, Metin: Ayşegül Sönmez, Mac Art Gallery Yayını, 65 sayfa, Modern Yayını, İstanbul Aralık 2006.    

Ömer Uluç, Ufuk Çizgisinden Öteye / Beyond the Horizon,  İstanbul Modern Yayını, İstanbul 2025.    

ÖMER ULUÇ

Ömer Uluç (1931 - 2010) 1953’te Robert Kolej'den mezun olduktan sonra ABD’de önce mühendislik, ardından resim eğitimi alır. 1951’de Nuri İyem öncülüğünde kurulan Tavanarası Ressamları olarak adlandırılan grupta yer alan sanatçı, 1965’te Paris ve Londra’da, 1972–1973’te ABD ve Meksika’da, 1974–1977 arasında Nijerya’da ve 1982’ten 2010 yılındaki vefatına kadar ise Paris ve İstanbul arasında yaşamını sürdürür. Çeşitli coğrafyalarda yaşaması ve seyahatlerinin de etkisiyle, keskin bir ironi ve mizâh anlayışıyla insanlar, hayvanlar ve doğadışı varlıklardan oluşan bir canlılar albümü yaratan Uluç, modern sanatın keşif ve araştırma ruhunu sürekli taze tutan bir sanatçıdır.

İZMİR - LONDON

saglamart; dinamik bir anlayış ile hareket eden, kültür-sanat ortamındaki olay ve olgulara, sanatçı tavırlarına, yapıtlara ve yayınlara odaklanan bağımsız bir yayın etkinliğidir. Tüm hakları saklıdır. All rights reserved. Görüntü ve yazılar izinsiz kullanılamaz. Images and texts cannot be used without permission.

Copyright ©
Can Sağlam - Gülay Yaşayanlar Mümtaz Sağlam, 2025.