ah min-el aşk desenleri ve fikret mualla

GÜLAY YAŞAYANLAR

Ah Min-el Aşk desenleri, kitaptaki genel huzursuzluğun görsel uzamını belirleyen sahici bir tutkunun dışavurulmuş hamleleridir. Hayalet imgelerin yarattığı saplantı ve kaygılarla, burada tüm zamanlarda peşini bırakmayan nihilist ve hırçın bir psikozu yansıtır. Yegâne varlığı hayata tutunmak olan radikal bir sertlik içinde, süregiden tekinsiz bir ruhsal yolculuğun etkili ve güçlü tanıklarıdır. Dolayısıyla, tersine işleyen huzursuz bir yaşamın derin bağlantıları, bu çizimlerde ifşa olmakta ve onu iyice ayrıştıran bir psikolojik yalıtım etkisi yaratmaktadır. Bu durum, sanatçının işlerindeki özgün niteliği pekiştirmekte ve/fakat kaygı ve korkularını da sürekli canlı tutmaktadır. Dahası, kimi zaman da Muallâ’yı duyusal bir yoksunluğa sürüklemekte ve karar verme anlarında/alanlarında sanki ona müdahale etmektedir.



Ferit Edgü, Ah Min-el Aşk, (Şiirler), Fikret Muallâ’nın Metin Dışı Resimleriyle, Ada Yayınları, İstanbul, 1978.

Fikret Muallâ’yı kasıp kavuran birçok şeyi red ya da inkâr etme psikozu, onu hayata bağlayan yoğun bir sanat üretimini sürekli kılmıştır.[i] Gündelik hayatın sahnelerini anlatan sıradan konular, cadde ve sokak görünümleri; onun elinde samimi bir aktarım ve duyarlıkla sanatsal bir gerçeklik kazanırken, uyumsuzluklarla dolu bir hayatı dengelemiş ve duygusal bir uzlaşmayı da beraberinde getirmiştir.

Endişeli bir modernist olarak Paris’te yaşayan Muallâ’nın, varoluş direncini ayakta tutan tahayyül gücünü ve üretim tarzını birlikte değerlendirmek gerekir. Çünkü Muallâ’nın aşka, duygulara ve egemen yaşam döngüsüne karşı geliştirdiği uyumsuz tavrıyla bağlantılı işleri; taşkın ve kalabalık bir ruhun izlerini taşır. Zaten Muallâ’yı tüm zamanlarında ayrıcalıklı ve önemli kılan şey de, anlam dünyası içinde biçimlendirdiği kavramlara ve değeri bozulmamış farklı bir sezgisel hissediş kodlarına sahip olması ve bunu kendi kırılgan hakikatleriyle ilişkili bir hâle getirmiş olmasıdır.


ah min-el aşk desenleri

Fikret Muallâ’nın takıntılı ve endişelerle yüklü hayatı, doğal olarak dramatik bir gerilim içindedir. Bir yandan durmaksızın benliğiyle savaşmakta ve kimi zaman da normal algılarından uzaklaşarak yarattığı bir paranoyanın içinde yok olabilmektedir. İstanbul yıllarından kalan bazı korku ve travmaların etkisi ise, neredeyse tüm davranışlarına ve yapıtlarına yansımaktadır. Bu bağlamda, 1978 yılında Türkiye’de yayınlanan Ah Min-el Aşk adlı kitapta Ferit Edgü’nün şiirlerine eşlik eden çizimlerinde bu huzursuz içeriği hissetmek mümkündür.

Edgü’nün şiirlerinden bağımsız bir şekilde, önceden üretilmesine rağmen kitabın karanlık aurasını tamamlayan bu çizimler; karşıtlıklar içeren bir psikozun ortaya çıkardığı ruhsal hasarları tamir etmeye odaklı gibidir.[ii] Kırılgan ve hassas bilinçdışı burada, travmaların kol gezdiği bir yerde, aykırı ve abartılı bir anlatıya dönüşerek kendinini ifşa etmektedir. Siyah lekeli ve yoğun çizgiler, arızalı bir travma anını ya da aralığını kapatmakla meşguldur. Söz konusu travma, imkânsız ve kutsanmış bir kavram olarak belirmekte, adeta Muallâ’nın kendine itaat etmesini beklemektedir.

Ah Min-el Aşk’taki genel huzursuzluğun görsel uzamını belirleyen Muallâ’nın çizimleri, aslında sahici bir tutkunun dışavurulmuş hamleleridir. Hayalet imgelerin yarattığı saplantı ve kaygılarla, burada tüm zamanlarda peşini bırakmayan nihilist ve hırçın bir psikozu yansıtır. Yegâne varlığı hayata tutunmak olan radikal bir sertlik içinde, süregiden tekinsiz bir ruhsal yolculuğun etkili ve güçlü tanıklarıdır. Dolayısıyla, tersine işleyen huzursuz bir yaşamın derin bağlantıları, bu çizimlerde ifşa olmakta ve onu iyice ayrıştıran bir psikolojik yalıtım etkisi yaratmaktadır. Bu durum, sanatçının işlerindeki özgün niteliği pekiştirmekte ve/fakat kaygı ve korkularını da sürekli canlı tutmaktadır. Dahası, kimi zaman da Muallâ’yı duyusal bir yoksunluğa sürüklemekte ve karar verme anlarında/alanlarında sanki ona müdahale etmektedir.

Buradan hareketle, Ah Min-el Aşk’ı bütünleyen bu çizimlerin, Muallâ’nın yalnızlığını ve savunmasız bir durumdaki ruh hâlini yansıtmakta olduğu söylenebilir. Aynı zamanda, bu tepkisel dışavurumcu resimlerde saklı duran enerjinin, Muallâ’nın hâlâ sorgulanabilen varoluş direncini ayakta tuttuğu ileri sürülebilir. Psişik darbelere maruz kalan, ayrıcalıklı ve örtük ruh hâli; aşkları, hırsları, korkuları, beyhudelik hissine yol açan risklerle ve tutkularına yenildiği anlarla dolu hayatı; kuşku yok ki Muallâ’yı sanata daha çok yakınlaştırmakta, sınırlı ilişkilerle yürüyen sosyal kimliğini ise daha duyarlı kılmaktadır.


Gülay Yaşayanlar, Copyright © 2023, Tüm hakları saklıdır. / All Rights Reserved.

Ayrıca Bakınız: https://saglamart.com/ah-min-el-ask

[i]    Fikret Muallâ, (1898-1967) Galatasaray Lisesi’nde okuduktan sonra, mühendislik öğrenimi için gittiği Almanya’da resimle ilgilendi. 1930’da Türkiye’ye dönerek Galatasaray Lisesi ve Ayvalık Ortaokulu’nda resim öğretmenliği yaptı. Yeni Adam dergisi için desenler hazırlayan sanatçı, Nazım Hikmet’in Varan 3 adlı şiir kitabını da resimledi. 1936’da bir süre Bakırköy Akıl Hastanesi’nde tedavi gören sanatçı, daha sonra Abidin Dino’nun önerisiyle New York Dünya Sergisi’ndeki Türk Pavyonu’nda sergilenmek üzere otuz kadar İstanbul manzarası yaptı. 1939’da çizdiği bazı desenler müstehcen bulununca hakkında dava açıldı, bu davadan beraat ettikten sonra Paris’e yerleşti. Savaş yıllarının bunalımı, yurt özlemi, alkol tutkusu ve büyük bir sorun halinde yaşadığı polis fobisi nedeniyle birkaç kez daha tedavi altına alınan sanatçı, 1954’te Paris’te ilk kişisel sergisini açtı. 1950’lerin sonunda tanıştığı Madam Angles, sanatçının bakımını üstlendi. Yapıtlarında renkçi ve dışavurumcu tutumla fovizmin sentezine ulaşan Mualla, Paris’in sokaklarını, kahvelerini ve eğlence yerlerini guvaş, yağlıboya, suluboya ile resme aktardı. Resmin temel sorunlarıyla ve akımlarla ilgilenmeyen sanatçı, iç dünyasının etkisiyle, lirik bir anlatım geliştirmiştir.

[ii]    Ferit Edgü, Ah Min-el Aşk, (Şiirler), Fikret Muallâ’nın Metin Dışı Resimleriyle, Ada Yayınları, İstanbul, 1978. Yeni Basımı için bakınız: https://www.alfakitap.com/ah-min-el-ask-ciltli-ferit-edgu-kitabi