ferit edgü: ah min-el aşk

GÜLAY YAŞAYANLAR

Ferit Edgü Ah Min-el Aşk’ta yazı dilini; imgelerin yalın ama genişleyen anlam derinliğiyle daha da zenginleştirir. 1978 yılında yayınlanan ve ilk şiir kitabı olan Ah Min-el Aşk’da kullanılan dil de benzer şekilde, aşk’a ve duygulara sızan ama uzlaşımcı olmayan modernist bir başkaldırıyı içermektedir.[ii] Bir yandan; aşk, sadakat, ölüm ve başkaldırı üzerinden hayatı nitelerken, öte yandan oluşturduğu ara alanlarda yeni iç-dünyalar yaratan bir dil hakimiyetiyle, yazma zorunluluğunun altüst ettiği bir duyarlılık hâlinin kusursuz görünen özgürleştirici doğasını anlatır burada…



Ferit Edgü, Ah Min-el Aşk, (Şiirler), Metin Dışı 20 Resim: Fikret Muallâ, Ada Yayınları, I. Basım, Ekim 1978, İstanbul. (https://www.alfakitap.com/ah-min-el-ask-ciltli-ferit-edgu-kitabi)

Ferit Edgü’nün özgürlükçü karakterinin yansıdığı öykü, roman ve denemeleri, esasında farklı bir hayat tarzının analizi gibidir.[i] Edgü, yazarken sanki sırlarından kurtulmakta ve imge evreninden sürüklenen yeni anlam katmanlarına ulaşmaktadır. Yazıyla kurulan ve bir kendilik deneyimine dönüşen bu üretim sürecinde ona eşlik eden dil ve söylem gücü, yaratıcı kaygılarıyla onu yüzleştirmekte ve kendiliğinden beliren bir üst dil düzlemine taşımaktadır. Dahası, duyguları dile döküldüğü anda başkalaşmakta ve şiirsel bir yapı-düzen anlayışıyla kurulan gizemli yolculuğunda; farklı, kırılgan ve derin bir varoluşsal güce kavuşturmaktadır. Öte yandan, yaşama gücünü yücelterek aslında onu özgürleştiren ve sanatsal bir meydan okuyuşa evrilen bu söylemde; görünmez olan bir  imge âleminde ele geçirilen arzuların, umutların, hırsların, kırgınlıkların, endişe ve travmalarının izlerini bulmak olasıdır.

Zaten, Edgü’nün karmaşık imgeleminden süzülen sözcüklerle kurulan yazıları, gerçekçi düşlerin aktarımına dair ipuçlarıyla doludur. Bu eylem belli ki, çok keskin ve zorlu bir söz dizimini hedeflemektedir. Kullandığı sade ve minimal dilin ekseninde gelişen anlatılarında, esasen plastik bir değer olarak beliren ve geçirgen bir nitelik kazanan dil, kendi düşünsel çerçevesinde başkalaşarak, başlıbaşına bir yapıta dönüşmektedir. Bu açıkca; dil olanaklarının, yabancılaştırıcı unsurlardan arındığı sade bir üslûp kavrayışıdır. 


ah min-el aşk

Ferit Edgü’nün yazı dili; hiç kuşkusuz imgelerin yalın ama genişleyen anlam derinliğiyle daha da zenginleşir. 1978 yılında yayınlanan ve ilk şiir kitabı olan Ah Min-el Aşk’da kullanılan dil de benzer şekilde, aşk’a ve duygulara sızan ama uzlaşımcı olmayan modernist bir başkaldırıyı içermektedir.[ii] Bir yandan; aşk, sadakat, ölüm ve başkaldırı üzerinden hayatı nitelerken, öte yandan oluşturduğu ara alanlarda yeni iç-dünyalar yaratan bir dil hakimiyetiyle, yazma zorunluluğunun altüst ettiği bir duyarlılık hâlinin kusursuz görünen özgürleştirici doğasını anlatır burada…

Yazma eyleminin, insanı düşünmeye iten saf hâli; hiç kuşkusuz Ah Min-el Aşk’ta büyülü bir dilsel aforizmaya, çıplak ve soluk soluğa bir haykırışa dönüşür. Tam da Edgü’nün dizelerinde olduğu gibi, dile hayat veren bu imgelem dolayımında, melankolik ya da arındırılmış içsel bir alana çekilen benlik, kurgusal atmosferin en sahici bileşenlerini oluşturur. O yüzden dilsel varoluş, Edgü’de kavramsal bir eylemdir. İnsanın kendisiyle en hakiki yüzleşmesidir:

“Hazırlan

Karanlık, derin ve ılık bir aynada seyredeceksin kendini birazdan” (sf.115)

Dolayısıyla Ah Min-el Aşk, yaşamsal bir arzunun fetişleşen niteliğini, kavramsal bir bağlama taşıyan gerçeküstücü bir yapı/etki bütünlüğü içindedir. Burada şiire dönüşen anlam bulanıklığı, içe dönüklük, sanki kendi travmalarını barındıran bir gizemli ve büyülü sandıktan etrafa saçılmakta ve yakıcı bir yazma ve yaratma kılavuzunun tekinsiz yolculuğunu şu şekilde ifşa etmektedir:

Sıcak küllerin içinde yavaş yavaş eriyen

Bir kurşun gibiyim. (sf.62)

Belli ki Ferit Edgü’nün ifade derinliği, psişik uyaranların da etkisiyle kendi hafızasında yeni boşluklar açmakta ve belki de dizeleri buraya konumlandırmak için gereken enerjiye ve elverişli koşullara kapı aralamaktadır. Böylece biriken yaşantı izlerinden sıyrılmakta, dokunduğu şeyleri farklı anlamlara maruz bırakarak kendisiyle giriştiği fantastik çatışmanın haz yüklü gerilimine okuru da dahil etmektedir. Bu bakımdan Edgü, Ah Min-el Aşk’ta; sıklıkla dolaşan imge, düşünce ve sözcükler eşliğinde yoğun duygularla örülü bir yalnızlığın peşinde olan varoluşçu bir umut avcısı gibidir. Karanlık alanlardan çekip çıkardığı, lirik çalkantılarla yüklü aşka ve umuda dair sarsıcı dizeleriyle…


Gülay Yaşayanlar, Copyright © 2023, Tüm hakları saklıdır. / All Rights Reserved.

Ayrıca Bakınız: https://saglamart.com/ah-min-el-ask

[i]       Ferit Edgü (1936- ) 1950 kuşağı yazarlarındandır. Minimal öykünün önemli temsilcilerindendir. Varoluşçuluk ve gerçeküstücülükten etkilenmiştir. Özellikle ilk dönem öykülerine karamsar bir hava hâkimdir. Kendini arayan, hayatla yüzleşen bireyleri işlemeye özen gösterir. Kendine sade, kısa ve öz bir şekilde kurulan bir anlatım dili oluşturmuştur. Gençlik yıllarında Güzel Sanatlar Akademisi Resim Bölümü’nde öğrenim görmüş, Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun öğrencisi olmuştur. Ayrıca Paris’te Academie Feu’da altı yıla yakın seramik eğitimi almıştır. Türkiye’ye döndükten sonra DATA adlı reklam şirketini ve Ada Yayınları‘nı kurmuştur. 1976-1990 yılları arasında etkin olan Ada Yayınları’nda, çağdaş Türk ve dünya yazarlarının, şairlerinin kitaplarını yayınlamıştır. Bir Gemide adlı kitabıyla 1979 Sait Faik Armağanı, Ders Notları ile 1979 Türk Dil Kurumu Ödülü, Eylül’ün Gölgesinde Bir Yazdı ile 1988 Sedat Simavi Edebiyat Ödülü’nü aldı. Abidin Dino, Yüksel Arslan, Bedri Rahmi, Eren Eyüboğlu, Füreya, Aliye Berger, Ergin İnan ve Selma Gürbüz gibi sanatçılar üzerine yayınlanmış kitapları vardır. 

[ii]      Ferit Edgü, Ah Min-el Aşk, (Şiirler), Metin Dışı 20 Resim: Fikret Muallâ, Ada Yayınları, I. Basım, Ekim 1978, İstanbul. (1100 adet basılmış ve numaralandırılmıştır.) Ayrıca bkz. Alfa Yayınları’nda I. Basım: Ferit Edgü, Ah Min-el Aşk, Metin Dışı Resimler: Fikret Muallâ ve Semiha Berksoy, Alfa Yayınları, I. Basım, Nisan 2017, İstanbul.