rubbing/loving project-2016: anılara ve saklı zamana dokunmak

GÜLAY YAŞAYANLAR

Do Ho Suh’un kararlı bir şekilde uyguladığı bu kaplama ya da kalıp alma yöntemi; burada yaşanan zamanları, hatırlanan ya da bilinçdışından saçılan anıları, mekânsal hafıza olarak içine alan enstalatif bir bağlamı oluşturur. Proje bu yüzden; çok katmanlı, geçmiş ve saklı zamanlara dair palimsest vurguları açığa çıkaran yatıştırıcı bir hafıza anarşizmi’nin ürünü gibidir. Ya da, kimlik ve aidiyet tartışmalarıyla ilişkili estetik dokunuşlarla örülen bu mekâna özgü tüm iz ve kalıntıları, hissetme ve anma eylemidir. Ve Suh’un bu derece duygusal bir bütünleşme çabasıyla bunu ifade etmesi; mekâna, yüzeylere ve şeylere ritmik dokunuşlarla bunu gerçekleştirmesi son derece etkileyicidir.


Do Ho Suh, Rubbing/Loving Project: Unit 2, 348 West 22nd Street, Apartment A, New York, NY 10011, USA, 2014. [https://news.artnet.com/art-world/art21-do-ho-suh-1385026]


Do Ho Suh’un [i], göçebe kimliklere özgü bir ruhsallık içinde biçimlenen sanatı; bilindiği üzere aidiyet, yabancılaşma ve kültürel değişim gibi konuları, ev formunun mimari bağlamı üzerinden sorgulayan bir yaklaşım içindedir. Suh, bu kapsamda, zaman/mekân uzlaşımına dayanan, ancak farklı bir teknikle yapılanan Rubbing/Loving Project-2016 [ii] adlı ayrı ve özel bir çalışma daha gerçekleştirir: New York’ta bulunan, giriş katında uzunca bir süre içinde yaşadığı ve sahiplerinin ölümü nedeniyle boşaltılan üç katlı evi, çarpıcı bir hafıza analizinin deneyimlendiği bir mekâna dönüştürür.

Baştan belirtmek gerekirse bu proje; evin tüm iç yüzeyini kaplayan aşındırılmış kağıt üzerinde gerçekleştirilen ve yaklaşık dört yıl süren uzun ve yaratıcı bir deneyimdir. Son derece karmaşık ve melez bir kültürel dokunun içinde bulunan bir evde uygulanan bu çalışmanın amacı, aslında boşaltılan mekânın hafızasını hatırlamak ve kayıt altına almaktır. Kendisi için adeta bir mabet hâline gelen bu evi, yeni bir ruhsal kalıba sokmayı ve güvencesiz hâldeki anıları simgesel bir eylemle korumayı düşünmektedir. O yüzden, mekânda hissedilir olan şeylerin izini sürmekte, her duygusal sızıntıyı kaydederek fantazmagorik bir dili belirginleştirmeye çalışmaktadır. Büyük olasılıkla, burada geçirdiği zamanı simgeleyen rengi bulmayı ve böyle bir aurada anıların derinliğine ulaşmayı hedeflemektedir.


do ho suh için tutkulu bir dokunma/arınma deneyimi

Aslında Rubbing/Loving Project; bu evin her noktasına dokunan, boşluğunda duyumsanan anıları yaşatmaya yönelik, travmatik bir performans olarak karşımızdadır. Ve burada yaşanan şey, zihinsel deneyimlerle biçimlenen ve duygusal çatışmalarla netleşen yeni bir kurmacadır. Kendi dokusunu ele verdikçe, renkli kalemlerle ovuldukça canlanan detaylarla evin ortak hafızasına dair tüm birikimi ele vermektedir. Sevgi dolu dokunuşlarla gerçekleşen her sürtünme edimi; çizgiye, lekeye ve renge dönüşmekte, yakalanan her belirti eve ait köklü bir aidiyet hissine vurgu yapmaktadır.

Burada, evin iç yüzeylerini tamamen kağıtla kaplama eylemi; kuşkusuz ki simgesel anlamda mekâna özgü mahremiyeti olası tehditlerden koruma çabasının bir karşılığıdır. Ve bu yüzden duvarlardan kağıda taşınan izler; Suh’un yoğun biçimde mekânla kurduğu ilişkiye dayalı melodramatik bir buluşmayı ve esasen bir vedayı anlatan resimlemelere dönüşür. Özellikle giriş katında mavi grafit kalemlerle oluşturulan çizgi ve lekeler, bu dokunaklı ruhsallığı yansıtan detaylarla doludur. Üstü ovulan ve sürtünerek geçildiğinde duyumsanan bu yüzeyler, anıları biriktiren ve sevgiyi ifade eden bir çalışma olarak, tek tek kalıba alınmaktadır. Böylece; yeni, saf ve duygusal bir kurmaca ya da mekânsal deneyim olarak Rubbing/Loving Project, bağlılık ve sevgiyi mekândaki sessizlikle bütünleştiren bir sahneye dönüşmektedir.

Anıların ve mekâna özgü sırların muhafaza edilerek kalıba alındığı bu ev-bina, hiç şüphesiz ki Suh için, geçen zamanın katmanlaşmış hâlini barındıran ve ruhsal bir boşalma ya da tutkulu bir arınma deneyiminin alanı’dır artık…


yatıştırıcı bir hafıza anarşizmi

Do Ho Suh’un kararlı bir şekilde uyguladığı bu kaplama ya da kalıp alma yöntemi; burada yaşanan zamanları hatırlatan ya da bilinçdışından saçılan anıları, mekânsal hafıza olarak içine alan enstalatif bir bağlamı oluşturur. Proje bu yüzden; çok katmanlı, geçmiş ve saklı zamanlara dair palimsest vurguları açığa çıkaran yatıştırıcı bir hafıza anarşizmi’nin ürünü gibidir. Ya da, kimlik ve aidiyet tartışmalarıyla ilişkili estetik dokunuşlarla örülen bu mekâna özgü tüm iz ve kalıntıları, hissetme ve anma eylemidir. Ve Suh’un bu derece duygusal bir bütünleşme çabasıyla bunu ifade etmesi; mekâna, yüzeylere ve şeylere ritmik dokunuşlarla bunu gerçekleştirmesi son derece etkileyicidir.

Dolayısıyla, sürtme ve ovma yoluyla evin iç yüzeyinden alınan doku izleriyle bir dokunma ve sevme ritüline dönüşen bu yaratıcı eylem, bir diğer yandan da orada geçirilen zamanın neden olduğu duygusal çatışmaları görünür kılar. Söz gelimi, boşlukta uçuşan ve tedirgin edici deneyimlerle bağlantılı negatif düşler, bu projenin gerçekçi bir izdüşüm ve imgesel bir hatırlatma yeri olduğunu gösterir. Hiçbir şeye zarar vermeden ve hiçbir hassas dokuyu atlamadan, tüm iç yüzeyi olduğu gibi etrafındaki aurayla beraber kazımak ve bulunduğu yüzeye zaptetmek zorlu bir girişimdir. Bu yüzden unutulan bir çok şeyi hatırlamak ve izlerini bulmak çoğu kez imkânsızdır. Ancak bazı şeyleri, düşlerin mekânı istila ettiği bir bütünleşme anında ve derin bir hissedişle yakalamak mümkündür. Dolayısıyla zorlu bir şekilde yapılanan bu yaratıcı süreç, iz takibi üzerinden pek çok görüntünün hayali dokunuş ve sevmelerle dile getirildiği fantastik bir hissediş projesidir.


mental deneyimlerin saklı düzeni

Do Ho Suh’un bir nevi mahrem itirafları biriktirmek, onları sevmek ve koruma altına almakla ilgili bu çalışması; esasen; farklı bir yeni modern zaman kurgusu içinde, tuhaf bir boşluğun ya da kalıbı alınmış hayalet yüzeylerin tanzimidir. Özellikle de, hafızanın gizli otoritesini ortaya çıkaran ve evin tüm mahremiyetini barındıran bu yüzeylerde Suh, kişisel tarihiyle gerçekçi ve şiirsel bir düzlemde buluşmakta, kendisiyle ironik bir şekilde yüzleşmektedir.

Belki de bu yüzden Rubbing/Loving Project, derinden gelen hatıraların tedarikçisi olan ve dokundukça kimlik kazanan engebeli bir kağıt yüzeyinde yaşanan alegorik bir meydan okuyuştur.


Gülay Yaşayanlar, Copyright © 2022, Tüm hakları saklıdır. / All Rights Reserved.

Ayrıca bakınız: https://saglamart.com/do-ho-suh-yapibozumcu-bir-kiskirtma-alani-olarak-ev

[i]    Do Ho Suh, 1962 yılında Güney Kore, Seul’de doğdu. 29 yaşında ABD’ye taşındı. Rhode Island Tasarım Okulu’nda resim eğitimi gördü ve daha sonra Yale Üniversitesi’nde heykel okudu. Farklı ülke ve kentlerde yaşayan Suh; bir göçmen olarak sınırlar, kimlik, aidiyet ve mekân gibi kavramlar eşliğinde ev’in anlamını saplantılı bir şekilde sorgulayan işler üretmektedir. Şu anda Londra’da yaşayan ve çalışan sanatçı, Lehmann Maupin Gallery (New York, Hong Kong, Seul) ile Victoria Miro Gallery (Londra / Venedik) tarafından temsil edilmektedir.

[ii]   Do Ho Suh, New York’ta bulunan yaklaşık yirmi yıl içinde yaşadığı, giriş katını ev ve atölye olarak kullandığı, sahiplerinin ölümü nedeniyle satılma kararı alınan ve boşaltılan üç katlı binada 2012-2016 yılları arasında Sürtünme / Sevme adını verdiği kapsamlı bir çalışma gerçekleştirir. Binanın tüm iç yüzeylerini yapışkan kağıtla kaplayan; renkli grafit kalemleriyle aldığı iz ve dokuları sürtme ve ovma yöntemiyle sabitleyen sanatçı, böylece geçen zamana dokunmak, onu hatırlamak, sevmek ve hissetmek istemektedir. Proje, şu bilgiler üzerinden takdim edilmektedir: Do Ho Suh, Rubbing/Loving Project: Unit 2, 348 West 22nd Street, Apartment A, New York, NY 10011, USA, 2014