do ho suh: diyasporik deneyimin simgesel mekânı olarak ev

MÜMTAZ SAĞLAM

Do Ho Suh; aslında, kurmaca evin geçiciliğiyle yok edilen mahremiyet kavramına ilişkin göçmen bakışıyla biçimlenen duygusal ve yakıcı eleştiriler geliştirmektedir. Dolayısıyla burada metafor olarak ev fikrini ve meselesini, mekânsal düzenekler ve mimari bilgiler eşliğinde görünür kılmakta, biçimin güven telkin etmeyen ve geçicilik duygusunu pekiştiren boşluğunu itinalı görsellik içinde önümüze sermektedir. Bu yüzden; hayalet ev-imge, zarifliği ve hafifliğiyle fiziksel varoluştan daha çok psikolojik bir uzam-zaman olgusudur. Üstelik de yeterince kamusaldır. Ve ev burada, korunaksız ve güvencesiz hâliyle imkânsız bir derinlik ve boşluğa sahip kültürel bir mabet ya da geçmişin unutulmaz kutsal mekânıdır artık…



Do Ho Suh, Home within Home within Home within Home within Home-2013, polyester-fabric-metal-frame-1530x1283x1297cm. [ https://archibat.com/blog/en/the-ghost-houses-of-do-ho-suh/ ]

Do Ho Suh[i], 1998 yılından itibaren geliştirdiği görsel dil ve teknikle inşa ettiği saydam mimarî kurgusal yapılarla tanınır. Tam boyutlu, saydam ve zarif unsurlarla bütünleşmiş bu ikonik düzenekler, ev düşüncesini görselleştiren bir temsili alan gerçekliği içindedir. Suh’un yaklaşımı, metaforik çağrışımlarla yüklü, soyut ve psikolojik göndermelerle güçlendirilmiş kavramsal bir düzen ya da pratik olarak da gösterilebilir. Farklı kentlerde yaşamını sürdüren sanatçının maruz kaldığı kültürel yabancılaşma haline karşı ürettiği hiciv yüklü oyunsu bir tasarım deneyimi gibidir.


saydam ve içinden deneyimlenebilir kişisel alanların inşaası

Do Ho Suh’un portatif ev düzenlemeleri, Doğu Asya teknikleriyle dokunmuş saydam kumaşları anımsatan plastik bir malzemeyle kaplanmış olup; tedirgin edici bir ev/oda mahremiyetini duyumsatan bir mekân deneyimini önerir. Hafif ve eğreti görünür. Doğal olarak zihinsel ve duygusal bir alan gerçekliği etkisine sahiptir. Dahası; bu mekânların birbirinin içine dahil edilmesiyle kurulan enstalasyonlar, melankolik bir etkiyle hayaletimsi bir hüznü barındıran geçici duyumsal terapi uygulamalarına dönüşür.[ii] Suh’un gerçekçi boyutlara sahip, geçirgen malzemeyle kaplı kurgusal mekânlarında gözlenen bu tür algı paradoksları, hiç kuşku yok ki, düşünsel bir yapı (ev) fikrinin çatışmalı bütünlüğünde yeni anlamlar kazanır. Bu nedenle; kapatılmış ama saydam, görünür ve içinden deneyimlenebilir bir mekânın yeni ve karma bir kişisel alana dönüştürülmesini; yaratıcı bir kavramsal biçimlendirme ve düzenleme pratiği olarak nitelendirmek gerekir.[iii]

Gerçekten de, Do Ho Suh’un bu kurgusal ev mimarisi, mekânın varlık gerekçesini ve işlevlerini sorgulatan bir saydamlık içindedir. Yine de, şekilsi bir tanımlama ve metal konstrüksiyonu kaplama işlemiyle nesnel bütünlük sağlanmaktadır. Saydamlık ve saflıkla, aslında yitirilen mahremiyete, unutulan hatıralara ve geçen zamana yönelik vurgular yapılmaktadır. Özellikle yan yana dizilen ve geçişli mekânsal kurguların görselliğinde belirginleşen bir durumdur bu. Ev-bina kılığına giren bu tür düzenlemeler, hafif ve uçucu bir gösterimin ayrıcalıkları sayesinde belki de öncelikli bir şekilde farklılıkları anlatan soyut bir yapı bilincini görünür kılmaktadır. Ve yaşanan zihinsel karmaşanın ve diğer psikolojik belirtilerin bir gerekçesi olarak saydamlığı daha belirgin bir şekilde sunmaktadır.


diyasporik deneyimin simgesel mekânı olarak eşya düzeni ve ev [iv]

Öte yandan, saydam ev düşüncesini imar eden mevcut mimarinin engel olamadığı mahremiyet duyumu ise, konum ve izlenimlerin bütünüyle ilgilidir. Çünkü her durumda sırları barındıran, koruyan bir özel alandır ev. Bir yaşam biçimini savunan, kültürel ve psikolojik statü göstergeleriyle doludur. Farklı zamanlara ilişkin tahayyül biçimlerinin içinde mutlaka kendine yer bulur. Geleneksel, modern ya da güncel anlamıyla bu temel anlamını sınırlı ve gizemli iç mekân duyumsamasını ve kişisel alan tanımlamasını sürdürür. Hatta; mekânın gizemine ulaşmak için harcanan her çabanın, vayoristik bir eyleme dönüşmesi kaçınılmazdır. Ancak burada; evin, iç mekânın boşluğu ile duvarların saydamlığı, bu tutkulu bakışı kısmen iptal eder. Aynı anda içeride ve dışarıda olabilme ayrıcalığı; evin sırlarını, biçim sembolizmin örneği olan bu boş mekânın ötesine itelemiş gibidir. Zaten, ilerleyen dönemde örneklerini göreceğimiz eşya heykelleri de, yine bu öte düşünsel alana geçiş için oluşturulan ara bölgede yerini alır.

Do Ho Suh, gerçekten de evi donatan yapı/eşya unsurlarının gerçek boyutlu kopyalarını, aynı malzeme estetiğini yansıtacak bir şekilde yeniden imâl eder.[v] Saydam bir şekilde betimlenen nesneler; mevcut hâlleriyle ağırlıksız ve mecazlarla yüklü ince bir mimari özenin ürünleridir. Radyatör, fırın, küvet ya da klozet gibi aynı zamanda gündelik hayatı niteleyen bu ev eşyalarının, polyester kumaş, ip ve tel gibi malzemelerle son derece duyarlı ve dikkatli bir dikiş-nakış estetiğiyle yeniden üretildiği görülür.

Açıkça, tinsel ayrıntılar da diyebileceğimiz bu ev/eşya düzeni, Do Ho Suh’un imgelemine ait retoriği tamamlayan bir yeniliktir. Bu yüzden Suh’un anlatısı aslında, nesnel açıdan yapı fikrinin sağlamlığı ilkesiyle çelişkili tüm okunur içeriğin saklandığı hayalet biçimler üzerinden ima yoluyla ulaşılan yorum-anlamlarla tamamlanır. Açıkta olan her şey, bir gizem duygusunu aralamaktan ziyade, bütünleşmiş kişisel bir ev/mekân tasarımının varsayımsal tuhaflığı içinde karşımıza çıkarılmaktadır.

Do Ho Suh; aslında, kurmaca evin geçiciliğiyle yok edilen mahremiyet kavramına ilişkin göçmen bakışıyla biçimlenen duygusal ve yakıcı eleştiriler geliştirmektedir. Dolayısıyla burada metafor olarak ev fikrini ve meselesini, mekânsal düzenekler ve mimari bilgiler eşliğinde görünür kılmakta, biçimin güven telkin etmeyen ve geçicilik duygusunu pekiştiren boşluğunu itinalı görsellik içinde önümüze sermektedir. Bu yüzden; hayalet ev-imge, zarifliği ve hafifliğiyle fiziksel varoluştan daha çok psikolojik bir uzam-zaman olgusudur. Üstelik de yeterince kamusaldır. Ve ev burada, korunaksız ve güvencesiz hâliyle imkânsız bir derinlik ve boşluğa sahip kültürel bir mabet ya da geçmişin unutulmaz kutsal mekânıdır artık…


Mümtaz Sağlam, Copyright © 2022, Tüm hakları saklıdır. / All Rights Reserved.

Ayrıca Bakınız: https://saglamart.com/do-ho-suh-itiraf-odalarindan-olusan-dussel-bir-yapi

[i]   Do Ho Suh, 1962 yılında Güney Kore, Seul’de doğdu. 29 yaşında ABD’ye taşındı ve burada Rhode Island Tasarım Okulu’nda resim eğitimi gördü ve daha sonra Yale Üniversitesi’nde heykel okudu. Bir sürekli göçmen olarak sınırlar, kimlik, aidiyet ve mekân gibi kavramlar eşliğinde ev’in anlamını saplantılı bir şekilde sorgulayan işler üretmektedir. Şu anda Londra’da yaşayan ve çalışan sanatçı, Lehmann Maupin Gallery (New York, Hong Kong, Seul) ile Victoria Miro Gallery (Londra / Venedik) tarafından temsil edilmektedir.

[ii]   Sarah Newman, “Do Ho Suh”, Oz, Volume 40, Article 20, 2018. [ https://www.researchgate.net/publication/329395171_Do_Ho_Suh ] ya da [ https://newprairiepress.org/oz/vol40/iss1/20/ ]

[iii] İzleyicinin aynı anda içinde ve dışında kaldığı ya da altında dolaştığı bir enstalasyon olan “Home within Home”, radikal bir kurulum önerisi içerir. Bkz. Do Ho Suh, “Home within Home”, 2013, Metal Konstrüksiyon ve Polyester Kumaş, 602,3×505,1×510,6 cm.

[iv]  diyasporik deneyim: travmatik göç deneyimi 

[v] Ocak, Radyatör, Küvet, Fırın, Klozet gibi… Bkz. “Present Specimens Series”, [https://www.designboom.com/art/do-ho-suh-presents-specimen-series-at-lehmann-maupin-10-18-2013/]